Şube Başkanımız Kamuran Aşkar; 2018 yılı ekonomisi, enflasyon artışı ve kamu personeline yansıtılacak zam oranlarıyla ilgili sendika binamızda basın açıklaması düzenledi.
2018 Yılı Son Yılların Enflasyon Rekorlarının Kırıldığı Bir Yıl Oldu
Şube Başkanımız Kamuran Aşkar,"2018 yılının enflasyonun hem dalgalı hem de yüksek seyir izlediği bir yıl olduğunu" belirtirken; "2018 yılı Eylül’ünde gerçekleşen 6,30 enflasyon oranı, 2003’den bugüne gerçekleşen en yüksek aylık enflasyon olduğunu" ifade etti. Aşkar açıklamasında 2018 Kasım’ında gerçekleşen -1.44 enflasyon oranının da " 2003’ten bugüne gerçekleşen en yüksek eksi enflasyon olarak kayıt altına alındığını" söyledi.
Maaş Zammını Enflasyon Canavarı Değil; Toplu Sözleşme Masası Belirlesin
Aşkar açıklamasında, "Kamu görevlilerinin maaşlarına, hem ilk altı aylık hem ikinci altı aylık dönemde enflasyon farkı artışı yapılmak durumunda kalındığını" belirtti. "Birinci ve ikinci altı aylık dönemlerin sonunda maaşlara yansıtılan enflasyon farkının, aynı dönemlerin başlangıcında maaşlara yansıtılan maaş zammı oranlarından yüksek olduğunu" ve
"2018 yılının ilk altı aylık döneminde; kamu görevlilerinin maaşlarına, dönem başında %4 oranında toplu sözleşme zammı ve dönem sonunda da toplu sözleşmeyle kayıt altına alınan enflasyon farkı zammı kapsamında %5,17 olmak üzere toplamda %9,17 oranında zam yapıldığını" söyledi.
"2018 yılının ikinci altı aylık döneminde; kamu görevlilerinin maaşlarına , dönem başında %3,5 oranında toplu sözleşme zammı ve dönem sonunda da toplu sözleşmeyle kayıt altına alınan enflasyon farkı zammı kapsamında %..7.2... olmak üzere toplamda %10.7 … oranında zam yapılmış olduğunu" ifade eden Aşkar, gelişmelerin Memur-Sen'in "Maaş zammını enflasyon canavarı değil; Toplu Sözleşme Masası belirlesin" uyarısını teyit ettiğini söyledi.
Şube başkanımız açıklamasında şu hususlara yer verdi:
Enflasyon Farkı Maaşı Koruyabilir; Ama Gelir Kaybını Azaltmaz
Enflasyon farkı zammı uygulaması; belki altı aylık dönemlerin sonunda enflasyonun maaşlara olumsuz etkisini gidermeyi sağlayabilir; ancak altı aylık dönem içerisinde enflasyon nedeniyle oluşan reel maaş ve gelir kaybının tazmin edilmesini sağlayamaz.
2018 yılına bakıldığında; ilk altı aylık dönemde kamu görevlilerinin maaş ve ücretleri Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında olmak üzere 4 ay, ikinci altı aylık dönemde ise Eylül, ayından itibaren yılsonuna kadar olmak üzere 4 ay enflasyonun altında kalmıştır. Bir başka ifadeyle, 2018 yılının 8 ayında, maaşlar enflasyonun altında kalmıştır.
Enflasyon Tazminatı Ödenmelidir
Birinci altı aylık dönem sonu itibariyle, enflasyonun maaş zammının üzerinde olma durumu Temmuz ayında, ikinci altı aylık dönem sonu itibariyle de enflasyonun maaş zammının üzerinde olma durumu 2019 Ocak ayında giderilmiştir. Ancak, Mart ila Haziran ve Ekim ila Aralık evresinde gerçekleşen reel maaş/gelir kaybının telafisine yönelik bir uygulama söz konusu değildir.Gelir kaybının tazmin edilmesine yönelik “enflasyon tazminatı” uygulaması acilen hayata geçirilmelidir. 2018 yılı itibariyle oluşan enflasyon yüksekliği kaynaklı gelir kayıplarının her bir kamu görevlisi için münhasıran hesaplanıp “2018 yılı enflasyon tazminatı” kalemi oluşturulmak suretiyle 2019 Ocak ayı maaşlarıyla birlikte defaaten kamu görevlilerine ödenmesi gerekiyor.
Gelir Vergisi Sabitlenmeli
Devletin en kolay ulaşabildiği topluluk Memurlar olduğu için gelir vergisi en rahat memurlardan tahsil ediliyor.Gelir vergisindeki kamu çalışanı aleyhine gelişen düzensizlikler giderilmeli ve gelir vergisi %15 e sabitlenmelidir.
Temennimiz Üretim Ekonomisidir
Sonuç olarak Kamu çalışanları Döviz bazında ve Enflasyon bazında bakıldığında 2018 yılını kayıpla kapatmıştır.Temennimiz O dur ki enflasyonun olmadığı,dövizin artmadığı; tüketim ekonomisinin yerini üretimin ekonomisinin aldığı bir 2019 yılı yaşarız. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemize, milletimize hayırlı bir yıl dilerim.
Haberin videosu için lütfen tıklayınız