Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şubesi tarafından dayanışma ve kaynaşma yemeği düzenlendi
Belediye Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen yemeğe, TBMM eski başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, Kilimli Belediye Başkanı ve AK Parti Kilimli Belediye Başkan Adayı Dr. Sekçin Özdemir, Memur-Sen Zonguldak İl Başkanı ve Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Kamuran Aşkar ve sendika yönetim kurul üyeleri, Eğitim Bir-Sen Kilimli İlçe Temsilcisi Ferdi Söker ve yönetim kurulu üyeleri, Karabük-Ovacık Milli Eğitim İlçe Müdürü Şükrü Sever, Kilimli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ayhan Yılmaz ve şube müdürleri; Cengizhan Soysal, Kenan Bayrak ile Recep Alkuş, Kilimli’deki okullarda sendika üyesi olan idareci, eğitimci ve personel aileleriyle birlikte katıldılar.
Yemekte Eğitim Bir-Sen’i tanıtıcı slayt gösterisi yapıldı.
Yemeğe katılan sendika üyeleri sohbet ettiler, stres attılar.
SÖKER: FARKI BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ..
Eğitim Bir-sen Kilimli İlçe Temsilcisi Ferdi Söker:
Sayın milletvekillerim, saygıdeğer misafirler. Memur-Sen Konfederasyonu Eğitim Bir-Sen Kilimli Teşkilatı olarak hazırlamış olduğumuz yemeğimize hoş geldiniz diyor ve sizleri saygıyla selamlıyordum. Memur-Sen olarak hep sosyal faaliyetlerimiz de farklı olduk. Bundan sonra da bu farkı birlikte yaşayacağız inşallah. Ben katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.
ÖZDEMİR: ÖZELİKLE EĞİTİMLİ CAMİANIN DESTEĞİNİ ALMAK VE İNSANLARIMIZI ŞU ANDAKİ GELECEK VE İSTİKBALİMİZİN, İSTİKRARIMIZIN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI İÇİN HAKİKATEN SİZ ÇOK KIYMETLİ MÜDÜRLERİMİZİN VE ÖĞRETMENLERİMİZ İN ÇEVRESİNDEKİ BU IŞIĞI YAYILMASINDA BİZLERE ÇOK BÜYÜK DESTEĞİ OLACAĞINDAN HİÇ KUŞKUMUZ YOK.
Kilimli Belediye Başkanı ve AK Parti Kilimli Belediye Başkan Adayı Dr. Seçkin Özdemir,
Sayın başkanlarım, vekillerim, kıymetli müdürlerimiz ve kıymetli konuklar. Bu akşam bizlerde Memur-Sen konfederasyonu Eğitim Bir-Sen çatısı altındaki davete bizlerde katıldık. Tabi ki hepimiz yoğun bir tempodayız ancak bu türden sendikalarımızı, Konfederasyonları oldukça önemli buluyoruz. Özelikle eğitimli camianın desteğini almak ve insanlarımızı şu andaki gelecek ve istikbalimizin, istikrarımızın sürdürülebilir olması için hakikaten siz çok kıymetli müdürlerimizin ve öğretmenlerimizin çevresindeki bu ışığı yayılmasında bizlere çok büyük desteği olacağından hiç kuşkumuz yok. Tabiî ki siyasi olarak yönetilen bir ülkedeyiz. Sonuçta demokrasinin gereğidir ve herkesin yelpazede çeşitli yerlerde görev alması doğaldır. Ancak hepimiz elimizi vicdanımıza koyduğumuz zaman son 12-13 yıl içinde ki hem Türkiye içinde ve hem de ona ait belediyelerde artık bir toparlanma sürecine girildiği, alt yapı ve üstyapıların tamamiyle yeniden düzenlendiği, çocuklarımız ve gençlerimiz için hem sosyal alanda, hem de gelecek anlamında büyük yatırımlardın yapıldığını hepimizi görmekteyiz. Tabiî ki bir işe muhalif olmak ve muhalefet göstermek kolaydır. Esas olan işi yapmaktır. Bu anlamda bu işte çok örek vermiş ve yıllardır bu çatı altında çevremizde ki ve okullarımız da ki çocuklarımıza ve aynı zamanda tüm camiada, sağlık camiası olsun, eğitim camiası olsun tüm camialar içerisinde bizlere vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür ediyorum. Bu toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
AŞKAR: TÜRKİYE’DE MEMUR-SEN OLARAK 750 BİN ÜYESİ OLAN, 250 BİN EĞİTİM BİR-SEN’DE ÜYESİ OLAN, ZONGULDAK’TA 7 BİN 800 ÜYESİ OLAN MEMUR-SEN’İMİZ, HAMDOLSUN Kİ KİLİMLİ’DE DE İLK DEFA VE İLK SENDİKA OLARAK, SENDİKA TEMSİLCİLİĞİNİ AÇMIŞ VE SENDİKA TEMSİLCİLİĞİNİ AÇTIĞI GİBİ DE BUGÜN KİLİMLİ’DE Kİ GÖNÜL DOSTLARIYLA, ÜYELERİYLE BİR ARADA OLMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYOR
Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Kamuran Aşkar’da, “Berkin için tabi ki çok üzüldük. Ama Berkin Elvan için eylem yapanlar, geçtiğimiz yıl İstanbul’da otobüsün içindeyken atılan molotof kokteyli sonucu ölen aynı yaştaki kız için tepkisiz kaldılar” dedi. Aşkar sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sayın meclis başkanım, sayın vekilim, Memur-Sen’imizin değerli şube başkanları, Eğitim Bir-Sen’imizin değerli yöneticileri ve Eğitim Bir-Sen’inizin Kilimli’de bulunan değerli üyeleri. Her halde bugün bu toplantıda,. burada bulunan insanlar içerisinde en mutlusu benidir. Niye benimdir, çünkü Türkiye’de Memur-Sen olarak 750 bin üyesi olan, 250 bin Eğitim Bir-Sen’de üyesi olan, Zonguldak’ta 7 bin 800 üyesi olan Memur-Sen’imiz, hamdolsun ki Kilimli’de de ilk defa ve ilk sendika olarak, Sendika temsilciliğini açmış ve sendika temsilciliğini açtığı gibi de bugün Kilimli’de ki gönül dostlarıyla, üyeleriyle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyor. Ben bir Kilimilli olarak, Kilimli’de ikamet eden ve Kilimli’de yetişip Kilimli’de okuyan bir kardeşiniz olarak Kilimli’de sizlerle buluşmanın bariz mutluluğunu yaşadığımı belirtiyorum ve katılımlarınızdan dolayı Zonguldak Memur-Sen adına hepinize şükranlarımı sunarak konuşmama başlamak istiyorum.
AŞKAR: ÜYELERİMİZİ SAYISAL ÇOĞUNLUKTAN DAHA ÇOK YOLA ÇIKTIĞIMIZ DÜNYADA VE AHRETTE YOL ARKADAŞLARIMIZ OLARAK GÖRDÜK.
Değerli arkadaşlarım biz Memur-Sen olarak sendikacılıkta üç şeyi çok önemsedik. Ve yol haritamızda olmazsa olmazımız olan üç konuşu belirledik. Nedir diye sorarsanız bunlardan birincisi üyelerimizdir, ikincisi ülkemizdir, üçüncüsü ise insanlığın temel değerleridir. Üyelerimiz diyoruz çünkü biz hiçbir zaman üyelerimiz ayı olarak görmedik. Üyelerimizi yola çıktığımız dünyada ve ahrette yol arkadaşlarımız olarak gördük. Ondan dolayı ki bir üyelerimizi kader birliği yaptığımız insanlar gördük ve bundan sonra da üyelerimiz böyle gereceğiz. Evet ikinci olarak ülkemizi çok önemsiyoruz dedik. Niye çünkü sendikacılığı farklı bir bakış açısı getirebilmemiz için ülkemizi çok önemsememiz gerekiyor ve ondan önemsiyoruz. Malum Memur-Sen kurulana kadar Türkiye’de ki sivil toplum ve sendikal yapıya baktığımız zaman kırmak, dökmek ve tahrip etmekten başka ortaya bir şey koymayan sendika yapısının yanında milletin değerleriyle barışık, miliyle barışık, ve ön önemlisi bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü her şeyden daha fazla önemseyen bir sivil topluma ihtiyaç vardı ve hamdolsun ki o sivil toplum. O sendika boşluğunu da dolduran Memur-sen olmuştur ve bundan sonar da Memur-Sen olacaktır.
AŞKAR: DEVLETE ALACAKLI, MİLLETE KARŞI BORÇLUYUZ. EVET SON TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ KAZANIMLARA GİRMİYORUM. BİZİ TOPLU SÖZLEŞMEDE Kİ KAZANIMLARDAN ZİYADE DAHA ÇOK İLGİLENDİREN BU MİLLETİN BÜTÜNLÜĞÜ VE BİRLİĞİDİR.
Değerdi arkadaşlar. Bir koç noktaya değinmek istiyorum. Nedir bunlar, biz sendika olarak şunu söyledik. Devlete alacaklı, millete karşı borçluyuz. Evet son toplu sözleşmedeki kazanımlara girmiyorum. Bizi toplu sözleşmede ki kazanımlardan ziyade daha çok ilgilendiren bu milletin bütünlüğü ve birliğidir. Niye sorusunun cevabına geldiğimiz zaman şunu söylüyoruz. Bu ülke darbelerden çok çekti arkadaşlar. İşte yakın tarihimize baktığımız an 60 darbesi, 71 darbesi, 80 darbesi, 27 Nisan e-muhtırası, yetmedi 17 Aralık darbesi ve hala darbelerle boğuşa boğuşa bir türlü kendini bulamayan, sivilleşemeyen, tamamen demokratikleşemeyen bir ülkede yapıyoruz.
Şunu bilmenizi istiyoruz arkadaşlar Bizler sendika olarak şunu savunuyoruz. Halkın seçtiği, halkın iktidar getirdiği yönetimler ne olursa olsun hiçbir şekilde halk irademsi haricinde değiştirilmemelidir. Adına asker darbesi deyin, hakim darbesi deyin, post-Modern darbesi deyin, Dost-modern darbesi deyin ne derseniz deyin ama şunu asla unutmayın ki bu ülke darbelerden çok çekti. Bizim bölünecek ve parçalanacak bir ülkemiz yoktur. Bu ülke Allah göstermesin Suriye gibi olursa, Ira gibi olursa, bu ülkede ne sendikaya ihtiyaç olur ne sivil topluma ihtiyaç olur. Öyleyse bizlerin birinci önceciliği yine söylüyorum. Bu ülkenin bölünmemesi olacaktır. darbe kimden gelirse gelsin, memur-sen darbenin karşısında olacaktır. Halkın seçtiklerini değiştirmesi yetkesinin sadece ve sadece bu millete ait olduğunu her platforma savunacaktır. Onun için iyi ki varsın Memur-Sen diyorum.
AŞKAR: 28 ŞUBAT SÜRECİNDE OKULUN DIŞINDA DAHİ BAŞINI ÖRTTÜĞÜ İÇİN GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILAN ARKADAŞLARIMIZ VARKEN, HAMDOLSUN Kİ BUGÜN BU ÜLKEDE BIRAKIN OKUL DIŞINI, OKULUN İÇİNDE BİLE KAMUSAL ALANIN HER NOKTASINDA BİLE BAŞÖRTÜSÜYLE ÇALIŞABİLEN KARDEŞLERİMİZ VARSA, BACILARIMIZ VARSA, MEMUR-SEN’İN ARTI HANESİNE BU BİLE YETER VE ARTAR.
Değerli arkadaşlar. Bizler demokratikleşmeyi savunuyoruz Dedik, sivilleşmeyi savunuyoruz dedik. İşte bu kapsamda geçen yıl 18 mat’ta Türkiye genelinde bir eylem başlattık. Sivil itaatsizlik eylemi. Hamdolsun başlatmış olduğumuz sicil itaatsizlik eylemi sonucu verdi
Ve bugün baktığımız zaman bu ülkede artık 28 Şubat sürecinde okulun dışında dahi başını örttüğü için görevinden uzaklaştırılan arkadaşlarımız varken, hamdolsun ki bugün bu ülkede bırakın okul dışını, okulun içinde bile kamusal alanın her noktasında bile başörtüsüyle çalışabilen kardeşlerimiz varsa, bacılarımız varsa, Memur-Sen’in artı hanesine bu bile yeter ve artar. Ama ne ilginçtir ki arkadaşlar şunu da söylemeden geçemeyeceğim,. Bizimde yetersiz bulduğumuz başörtüsüyle ilgili düzenleme sonrasında ne ilginçti ki bazı arkadaşlarımız Başörtüsünü anayasa mahkemesine götüren kesimlerle beraber bugün paraler ortak hareket etme aşamasına gelmişlerdir ki bu da milletimiz adına üzüntü duyduğumuz bir nokta olduğunu burada belirtmek istiyorum.
AŞKAR: BELKİN İÇİN EYLEM YAPANLAR, MOTOLOF KOKTEYLİ SONUCU OTOBÜSTE ÖLEN AYNI YAŞTAKİ KIZ ÇOCUĞU İÇİN HİÇ SESİNİ DAHİ ÇIKARTMADILAR..,
Değerli arkadaşlar evet ülkemizi çok önemsiyoruz dedik. Geçen yol yaşanan Taksim süreci ve Taksim sürecinden sonra her fırsatta bu ülkenin birliğine ve bütünlüğüne yönelik yıkıcı çalışmalar. Bunu niye söylüyorum. Bunu şunun için söylüyorum. İki gün önce ülkemizde bir olay yaşandı hepinizin bildiği gibi. Taksim’de atılan bir gaz kutusu sonucunda yaralanan bir çocuğumuz, Berkin Elvan, uzun süren bir koma halinden sonar iki gün önce hakkın rahmetine kavuştu. Biz seneki olarak ve şahsım adına ailesine başsağlığı diliyorum, Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Belkin’de Belkin gibi 15 yaşındaki tüm çocuklarda bizim çocuklarımızdır. Ama birileri artık Belkin olur, bir başkası olur,. Bir bahane bularak her fırsatta meydana gelen olaylardan bu milleti,. Bu milletten aldıkları paralarla, bu milletten aldıkları güçlerle milleti ıslah etmek adına demokrasinin sopası gibi ikide bir bölme amacı içine girmesinler,. Evet biz Belkin’i saygı ile anıyoruz. Biz Belkin’e Allah’tan rahmet diliyoruz ama Belkin’in akabinde hatırlar mısınız bilmiyorum geçen yıl Kasım ayında İstanbul’daki terörist eylem sonucunda belediye otobüsünü atılan molotof sonucu orada bir kızımızda övdü. Bir kız çocuğumuz öldü. Belkin’le eş yaşta. Ama ne hikmetse bugün Beklin için Türkiye’yi ayağa kaldıranlar o günlerde hiç sesini çıkartmadılar.
AŞKAR: BU ÜLKEDE BİZ SİVAS’TAKİ KATLİAMLARI DA KINADIK GEÇMİŞTE BAŞBAĞLARI DA KINADIK. AMA SİVAS’DAKİ KATLİAMLARI BAHANE EDEREK BU MİLLETİ BÖLMEYE YÖNELİK HER HAREKET NEDENSE BAŞBAĞLAR’DAKİ KATLİAMI BİR TÜRLÜ KINAMADI.
Öyleyse değerli arkadaşlarım. Bu ülkede biz Sivas’taki katliamları da kınadık geçmişte Başbağları da kınadık. Ama Sivas’da ki katliamları bahane ederek bu milleti bölmeye yönelik her hareket nedense Başbağlar’daki katliamı bir türlü kınamadı. Öyleyse arkadaşlar artık millet adına ses vermek, millet adına dik durmak zorundayız. Çünkü biz biliyoruz ki her darbe bu milletin özgürlüğünü götürür, her darbe bu milletin ekonomimsini götürür ve adı sivil toplum olan ama sivilleşemeyen toplumlara rağmen Memur-Sen bu milletin değerlerinin se olacaktır, bu milletin sesi olacaktır, hamdolsun ki bundan sonar da olmaya devam edecektir.
TOPTAN: DEVLET TEK DEVLETTİR. BAYRAK TEK BAYRAKTIR, MİLLET TEK MİLLETTİR. DEVLETİ PARÇALAMAK VE BÖLMEK İSTEYENLERE KARŞI DUYARLI VE HASSAS OLMALIYIZ
TBMM eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan’da yaptığı konuşmada, Türkiye’yi bölme çabalarına dikkat çekerek, herkesi birlik olmaya davet etti. Toptan konuşmasında şunları kaydetti:
“Devlet tek devlettir. Bayrak tek bayraktır, millet tek millettir. Devleti parçalamak ve bölmek isteyenlere karşı duyarlı ve hassas olmalıyız” dedi.
dedi.
TOPTAN: EĞİTİM BİR-SEN’İ TEBRİK EDİYORUM
“Saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, hepinizi sevgiyle saygımla selamlıyor ve hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. Değerli kardeşim Kamuran Aşkar’a bizi bir araya getirdiği için teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Belli ki Eğitim bir-sen devletten daha çabuk davranarak Kilimli’de teşkilatını tamamlamış durumda. Biz devlet olarak henüz Kilimlide ilçe olduktan sonraki aşamayı henüz tamamlayabilmiş değiliz. Bizi geçti Eğitim Bir-Sen. Tebrik ediyorum.
TOPTAN: 1950 İLE BAŞLAYAN ÇOK PARTİLİ SİYASİ HAYATIMIZDA DEMOKRASİNİN GELİŞİMİ KONUSUNDA DOĞRUSUNU İSTERSENİZ ÇOK BAŞARILI OLDUĞUMUZU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Sivil toplum örgütlerini güçlenesi, demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesi bakımından çok şey ifade etmektedir. Çok seslilik dediğimiz toplumun konuşması ne kadar çok olursa, ne kadar yerinde olursa, ne kadar çeşitli olursa o toplum huzurlu olur o toplumda demokrasinin yerleşmesi konusunda gelenekler oluyor. Türkiye’nin buna ihtiyacı vardır değerli arkadaşlar. Çünkü 1950 ile başlayan çok partili siyasi hayatımızda demokrasinin gelişimi konusunda sevgili Kamuran Aşkar’ın da ifade ettiği gibi doğrusunu isterseniz çok başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değildir.
TOPTAN: 1970’TEN 1980’E KADAR TÜRKİYE YOKLUKLAR ÜLKESİ OLARAK AMBARGOYA MUHATAP ÜLKE OLARAK HEP KALDI
17 Mayıs 1960 darbesi olduğu zaman ben lise öğrencisiydim, Bizim kulaklarımıza sürekli İstanbul’da tankların gençleri ezdiğini, o kadar çok genci bu şekilde öldürüldü ki bunların parçalanmış cesetlerin konulacak yer bulunamadığı ve hepsinin topraklar açılarak kuyulara gömüldüğü söylüyorlardı. Gazeteler o zaman sıkı yönetim olduğu için yarısı boş sayfa çıkmıyordu, yarısı dolu çıkıyordu. O boş sayfaları, satırları herkes kendi kafasına göre dolduruyordu. 27 Mayıs’ın Türkiye demokrasisine çok ağır bir darbe vurduğunun ve Türkiye’de darbeler dönemini başlattığının altını çizmeden edemeyeceğim. Arkasından 12 Mart 1971 müdahalesi ve muhtırası verildi. Gerekçesi neydi o muhtıranın, Türkiye büyük Milet Meclisi’ni hedef alan, iktidarı hedef alan o muhtıranın gerekçesi süregelen tutum ve davranışıyla ekonomide ve sosyal hayatta meydana gelen buzumlalar gösterilmiştir. İnsan merak ediyor yani o dönemde ekonomide ne vardı ki sosyal hayat bozuluyordu. Baktığımız zaman 1965 ile 1971 arasında Türkiye’de kalkınma hızı yüzde 7.5’ti. Enflasyon ortala yüzde 5. böyle ir Türkiye’nin kötü yönetildiğini söyleme bahanesiyle Türkiye’de demokrasi allak bullak oldu. İstikrar bozuldu ve hatırlayacaksınız 1970’tean 1980’e kadar Türkiye yokluklar ülkesi olarak ambargoya muhatap ülke olarak hep kaldı
TOPTAN: MÜDAHALELER, MUHTIRALAR TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYİ SARSMAYI HEDEFLEDİ. DEMOKRASİYİ İÇİNE SİNDİREMEYEN, ÇOK SESLİLİĞİ BİR TÜRLÜ KABUL EDEMEYEN BİR TAKIM KESİMLER, ELİTİS KESİMLER, JAKOBEN ZİHNİYET TÜRKİYE’YE BİR TÜRLÜ DEMOKRASİ YAFTASINI YAKIŞTIRAMADI.
1980 askeri müdahalesini gerekçesi terördü. Bu nasıl iş ki 11 Eylül 1980 gün Türkiye’yi kasıp kavuran terör 12 Eylül sabahı kesildi. Aynı kanunlar var, aynı anayasa var, aynı güvenlik güçleri vardı. Sonradan Kenan Evren açıkladı ki biz anarşiyi önleseydik ihtilalin sebebi ortadan kalkacaktı. Bunu yaşadı Türkiye. Arkasından Sayın Aşkar söyledi, müdahaleler, muhtıralar Türkiye’de demokrasiyi sarsmayı hedefledi. Demokrasiyi içine sindiremeyen, çok sesliliği bir türlü kabul edemeyen bir takım kesimler, elitis kesimler, jakoben zihniyet Türkiye’ye bir türlü demokrasi yaftasını yakıştıramadı.
İşte bu aşılıyor Allah’a çok şükürler olsun ki. Bunda sivil toplum örgütlerimizin, Eğitim bir-sen’in çok ciddi katkısı var. Eğitim Bir-Sen’den özellikle bahsediyorum çünkü Türkiye’mizin düşünen kesimi; konuşan kesimi. Demokrasiyi kendi için bir hayat tarzı olarak kabul eden kesim. O bakımdan onları sayıyla ölçmüyor sayın Aşkar’ın dediği gibi. Onların etki alanın büyüklüğü ve başarısı Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinde önemli bir katkı sağlayacaktır.
TOPTAN: BİR PARTİ SEÇİMLERDE HER GÜN 30 MART’TAN SONRA ÖZERKLİK İLAN ETMEKTEN BAHSEDİYOR. BUNA DİKKATİNİZİ ÇEKERİM. BÖYLESİNE HASSAS BİR DÖNEMDE DEVLETİ ZAAFA UĞRATACAK, DEVLET YERİNE KENDİNİ İKAME EDECEK DAVRANIŞLARDAN, SÖZLERDEN, HAREKETLERDEN HERKESİN KAÇINMASI ZORUNLULUĞU VARDIR.
Değerli arkadaşlarım Türkiye’de demokrasiyi yerleştirirken, demokrasinin çok küçük bir çocuk olduğunu, özenle bakılması gerektiğini, hassasiyetini hepimizin bilmesi lazım. Demokrasiyi kullanarak demokratik araçları kullanarak, devletin üniter yapısın bozmaya yönelik hareketlerden kaçınmalıyız. Baktın çok ciddi bir süreçten geçiyoruz. Bir parti seçimlerde her gün 30 Mart’tan sonra özerklik ilan etmekten bahsediyor, buna dikkatinizi çekerim. Böylesine hassas bir dönemde devleti zaafa uğratacak, devlet yerine kendini ikame edecek davranışlardan, sözlerden, hareketlerden herkesin kaçınması zorunluluğu vardır.
Devlet tek devlet, Bayrak tek bayrak, vatan tek vatan, Milet tek Milet. Bunu ikiye, üçe parçalarsak bunun altından kim kalkabilir. Ortaya çıkan tabloyu sonra kim hazmedebilir,. Kim kabul ettirebilir. O nedenle demokrasiye inanan tüm güçlerden, tüm kesimlerin bu saydığım tek olma özelliklerine çok dikkat etmesi lazım gelir. Şimdi gergin bir ortamda seçime giriyoruz ve bunun kimseye faydası yok. Olaylar oluyor. Bunların kimseye faydası yok.
TOPTAN: UÇAK KALKTI. UÇAK UÇUYOR. ŞİMDİ AŞAĞINDAN UÇAĞA DOĞRU ATEŞLER VAR. İŞTE HEPİMİZ BUNU KORUMALIYIZ. BU UÇAK UÇMALI VE DAHA YUKARILARA UÇMALI.
Değerli arkadaşlarım Zonguldak’ın çeşitli yerlerini gezerken bazı yerlerde bir şey anlattım. Türkiye zaman zaman pistin sonuna kadar gelip orada havalanacağı zaman önüne takozlar konmuştur. Bu darbeler bu muhtıralar hep oldu. Çörçil’e atfen bir söz söylenir. Çörçil demiş ki ‘Aman bu Türkiye’ye dikkat erdin. Bu Türkiye’ni bir kilosu olmalıdır. Mesela 250 kilo. Aman Türkiye 200 kiloya inmesin çünkü Ortadoğu’da bize lazım. Ama sakın ha 300 kiloya da çıkmasın.’ Şimdi sevgili arkadaşlar Türkiye ne zaman 300 kiloya yaklaşırsa Türkiye’de bir şey oluyor. 1960 darbesine bakın. 1958 istikrar tedbirlerini sonuç vermeye başladığı anda 27 Mayıs 1960 darbesi yapılmıştır. 12 Mart muhtırasına bakın biraz evvel söyledim yüzde 7.5 ortalama kalkınma hızı, yüzde 5 enflasyon Türkiye ekonomi katlayarak gidiyor ve 12 Mart muhtırası. 24 Ocak 1980 ekonomik tedbirleri sonuçlarını verdi ve 12 Eylül 1980 darbesi. Arkasından 28 Şubat, arkasından E-Muhtıra. Ama değerli arkadaşlarım şunun altını çizerek ifade edeyim ki uçak kalktı. Uçak uçuyor. Şimdi aşağından uçağa doğru ateşler var. İşte hepimiz bunu korumalıyız. Bu uçak uçmalı ve daha yukarılara uçmalı.
TOPTAN: TÜRKİYE SENEDE 600 BİN OTOMOBİL SATIYOR. GEÇTİĞİMİZ YIL 1 MİLYON 100 BİN KONUT SATILDI.
Bugün ben Karapınar’a giderken ilçe başkanıma dedim ki ‘Yani ben 15 sene önce buraya geldiğimde parmakla sayılamayacak kadar az araç verdi. Şimdi şu hale bakın her taraf özel otomobil dolmuş. Türkiye senede 600 bin otomobil satıyor. Geçtiğimiz yıl 1 milyon 100 bin konut satıldı. Bunu bizim vatandaşlarımız alıyor. Yani uçan Türkiye’nin nimetlerinden bizim vatandaşlarımız yararlanıyor. Bunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Herkesi sorumluluk duygusu içinde hareket etmeye davet ediyorum.
TOPTAN: ÜZÜLMEMEK MÜMKÜN MÜ..
Günlük olaylar oluyor onlara üzülüyoruz. Beklin çocuğumuzun ölmesinden elbette ızdırap duyuyoruz. Duymamamız mümkün mü. Dün bir gencimiz daha öldü,. Ondan da büyük üzüntü duyuyoruz. Bunların kimseye faydası yok. Bunar bizim içimize sokulan ateşlerdir. Bunları elimizin tersiyle itmemiz lazım. Birbirimizi anlamamız lazım. Demokrasinin getirdiği nimetleri hepimizin çok iyi bilmesi lazım,. Bu devleti elimizden geldiği kadarı güçlendirmemiz lazım ki bu devlet vatandaşına hizmeti taşın. Daha çok sağlık hizmeti, daha çok sosyal güvenlik olsun. Bu devlete pareler bir devlet daha kuruldu mu nasıl bunun altından kalkarız.
TOPTAN: SENİN DEVLETİN, BENİM DEVLETİM OLMAZ. BU TÜÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ HEPİMİZİN DEVLETİ. GÜCÜ OLAN BU DEVLETİN DAHA GÜÇLENMESİ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMALIDIR
Senin devletin, benim devletim olmaz. Bu Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devleti. Gücü olan bu devletin daha güçlenmesi için elinden geleni yapmalıdır. Bu milletin devleti olma özelliğini taşıyacaksınız ki millete hizmet etsin. Milleti yaşamadan zaten devleti yaşatamazsın. Milet olmadan zaten devlet olmaz ki. E devlet aygıtını sen milletle hizmetten alıp ta belli kesimlere hizmet eder hale getirirsen o zaman bu devlet hasıl tek devlet olur. Nasıl tüm millete hizmet götürecek. O bakımdan herkesin çok dikkatli, çok hassas olmak lazım gelen bir dönem geçiyoruz. Türkiye’nin bunu hasarsız atlatması lazım. Gerginliğini azaltılması lazım. Bugün Çaycuma’da söyledim. Yarın bir gün birbirimizin yüzüne bakamayacağımız söz ve davranışlardan hepimizin kaçınması lazım.
TOPTAN: GERGİNLİKLER SON BULMALI
Bu seçimi bitirdikten sonra Allah’ın izniyle Ağustos ayında bir de Cumhurbaşkanlığı seçimimiz var. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar bu süre yine gerginlik içerisinde geçirmeye kalkarsak o zaman daha çok sıkıntı çekeriz. O bakıdan inşallah 30 Mart’la birlikte Türkiye’de istikrar korunmaya devam edilecek,. Milletimiz ona karar verecek ve millet iradesine herkes boyun bükecek. Ben 30 Mart seçimlerinin böyle bir başlangıcı başlatacağına inanıyorum. Buna güveniyorum. Sayın Aşkar’a ve değerli arkadaşlara tekrar teşekküre ediyorum. Hepinize afiyetler diliyorum. Cenab-ı hak hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
Demir Medya'dan alıntıdır...