MİLLİ KÜLTÜRÜN TANITILMASINDAN RAHATSIZ OLANLAR VAR

                               
         Milli Kültür Kavramından Haberleri Yok

        Bilindiği üzere Ereğli ve Alaplı ilçemizde bazı okullarda sergilenen kız isteme adetlerini ve evliliği konu alan kısa skeçler üzerine bazı basın yayın organları gerçekdışı ve tamamen niyet okumaya dayalı ithamlarla okullarımızı eleştirmiş; hatta ağza alınmayacak kıyaslamalarla yönetici ve öğretmenlerimizi hedef tahtası haline getirmiştir.

        Kültür öğelerinden bî-haber olan bu anlayışın televizyonlarda her gün yayınlanan, kendi yayın organlarında çokça reklamı yapılan gayri-ahlaki, etik dışı programların çocuklarımızın psikolojik durumlarını nasıl olumsuz etkilediği, sosyolojik yapımızı nasıl derinden sarstığı ile ilgili haberler yapmaması, eleştiriler geliştirmemesi de son derece manidardır.

        Ayrıca eğitim bireyin öğrenme yeteneklerine uygun ortamlar oluşturup sürdürmeye yardımcı olma sürecidir. Edebiyat, Tarih ve Felsefe gibi derslerde anlatılanların öğrencilerin birebir anlatılanlara uygun  kimlikler geliştirip bir adım ötesini görmesine engel olacağı gibi basit bir yaklaşımla eğitime bakılmış olsaydı; milli kimlik, kültür, tarih bilinci gibi gerçek hedefler ötelenseydi ne destanlardan, ne hikaye ve romanlardan, ne tarihi olaylardan ne de felsefi düşüncelerden söz edebilirdik. 

       Konunun traji-komik diğer bir yanı ise kötü örnekten bahsedenlerin yazılarında verdiği örneklerin milli ahlak anlayışımızla ve toplumumuzun genetiğiyle bağdaşmayacak, kelimenin tam anlamıyla, “çirkin” ifadeler kullanmasıdır.

         Oyunlar Anlamı Dışına Çekilmeye Çalışılıyor

        Okullarımız bin bir emekle sene sonu gösterileri yapıyorlar. Bu gösteriler çerçevesinde yörelerimizde yaşanan kültürleri ön plana çıkarıyorlar. O bölgelere ait geçmiş yaşantıları tekrar insanlara hatırlatma anlamında birtakım skeçler sergiliyorlar. Ancak kasten ve niyet okuyuculuğu yoluyla  oyunlar anlam dışına çekiliyor. William Shakespeare’den bir oyun oynandığında hayalet sahnesinde çocukları hayalet olmaya mı özendirmiş oluyoruz?  Ya da gelin kaynana kavgasını konu alan bir skeçte çocuklar gelin olmaya mı kaynana olmaya mı özendirilmiş oluyor? Bunlar okulların faaliyet yapma şevkini kıran ve eğitime zarar veren bir anlayışın mahsulüdür. Okullarımızın bir şeyler yapma isteği bir anlamda ortadan kaldırılıyor ki bu anlayışı uygun bulmadığımızı önemle belirtmek istiyorum.

        Sendika Üyesi Olamayacak Kişiden Sendikacı Olursa

        Üzerinde durmak istediğimiz bir başka konu ise gazetelere bir sendikanın şube sekreteri olarak demeç veren birinin devlet memurluğundan çıkarılmasına rağmen sendikacılık yapabiliyor olmasıdır. Çünkü memur sendikalarına ancak devlet memurları üye olabilirler. Devlet memurluğundan çıkarılmış birisi nasıl bir memur sendikasında şube sekreteri oluyor bunu da soruşturmak lazım. 

          Dağlara Çıkan Gençlerle İlgili Bir Açıklamanız Var mı?

         Okulların milli kültür öğelerini tanıtmaktan başka amacı olmayan gösterilerine mal bulmuş mağribi gibi saldıran sözüm ona eğitim sendikalarından bazılarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 12-15 yaşlarındaki gençlerin okullarından alınıp dağlara çıkarılmasına hiçbir açıklama yapmaması ve basının bu tavra sessiz kalması bizce çok manidardır. İt iziyle at izini birbirine karıştıran bu anlayışın sonuna kadar karşısında olacağımızı, çakma linç kampanyalarına karşı duracağımızı bir kez daha ifade ediyor, TEOG’da başarılı olan öğrenci ve okullarımızı bir kez daha tebrik ediyorum.

        Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

                                                                                                                                            Sadettin DEDE
                                                                                                                                             Şube Başkanı