Zulmü hiçbir zaman alkışlamayan, her zaman adaletten ve mazlumlardan yana olan milletimizin sanat ve edebiyatta en önemli temsilcilerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 81. yılında rahmetle anıyoruz. Millî kimliğimizin inşasında sahip olduğu rol, yaşadığımız son süreçlerle daha da önem kazanmıştır.
İmanla aydınlanan ruhumuzu istiklal coşkusuyla tutuşturan Mehmet Akif, milletin köklü, kadim değerleriyle bütünleşen müstesna bir kişilik olarak, millete ilham kaynağı olmuştur, olmaya da devam etmektedir. O, bu hususiyetiyle millî varlığımızla bütünleşen canlı, değerli bir sembol şahsiyet olarak zamanları aşıp gelen idrak ve ideallerimizin öncüsüdür. O, ruhumuzu derinden kavrayan ve dokuyan bu vasfıyla, belli kesimlerin kendi hassasiyetlerine göre değerlendirilemeyecek kadar yüksek bir şahsiyettir. Onun coşkulu dili ve son derece dürüst, olgun, ilkeli hayatıyla harekete geçirdiği duygular, bizi millet olarak var edecek unsurların temelini tahkim eder.
Mehmet Akif, İstiklal Marşımızın yazarı olma vasfıyla millî şairimizdir. Hakkında yazılan kitaplarda, ‘iman şairi’, ‘İslâm şairi’, ‘dergâhtaki, camideki ve cephedeki şair’ olarak da nitelendirilmiştir. Yani Mehmet Akif, milletten kopuk bir hayat yaşamamıştır. Milleti neredeyse O da oradadır. Bütün nitelendirme ve tanımlamalar milletimizin iman ve istiklal aşkıyla örülmüş ruh dokusuyla örtüşmektedir.
15 Temmuz ihanetine karşı yedisinden yetmişine, ‘hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ diyerek, ölüm kusan silahların karşısında aşılmaz direniş hattı oluşturan bu millet, ondan miras aldığı duruş, dil ve tavırla meydan okumuştur. Küresel işgalcilerin emperyalist bir kurguyla oldubittiye getirerek Kudüs’ü tamamen tutsak etmek ihtiraslarına karşı ‘Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem’ diyen ümmet coğrafyası, Akif’in dizelerinde kendini bulmuş ve ayağa kalkmıştır. Bu haklı direnç, ‘Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım./ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!’ kararlılığıyla siyonist zulme karşı durmaya devam edecektir.
İstiklal harbine bizzat katılarak ‘Çanakkale Şehitlerine’ destanını mevzideyken yazar. ‘Allah bir daha bu millete yazdırmasın’ dediği İstiklal Marşı, bu milletin ruhunu yansıtan, ufkunu çizen, tarihteki yerini hatırlatan bir destandır. Bu destan bugün milletimiz için mutabakat metnidir.
İstiklal Şairimizi ve bütün şehitlerimizi bir defa daha rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.