Suskunluğumuz Asaletimizdendir
Değerli Basın Mensupları, Memur-Senimizin Çok Değerli Üyeleri ve Kıymetli Zonguldak Kamuoyumuz;
Zonguldak basınının “belaltı” fıkracısı, anlattığı fıkraların okunmadığı ve yazdıklarına tenezzül edilmediği dönemlerde Memur-Sen'i ve özellikle Kamuran Aşkar ismini diline dolamakta; bunun üzerinden gözdağı, sun’î gündem ve sahte kabadayılık kelime gruplarına uygun örnekler vermektedir.
Hiçbir bilimsel gerçeğe dayanmayan başarısızlık hikayelerini, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütünün ismiyle yan yana servis eden ve bir taraftan da"Alın bunları görevden" diye aba altından sopa gösteren sözüm ona gazeteci 28 Şubat başta olmak üzere her kalkışma öncesi ortaya çıkıp zehirli manşetler saçan gazetelere ve onların kötülük eken trahomlu köşe yazarlarına ne kadar da benziyor.
İlimizde kamu hizmet sektöründe birkaç münferit olay olduğu doğrudur. Bunların bazıları yargı sürecindedir. Bu sürecin sonunda isterse babamızın oğlu olsun milletin malına göz diken, evlatlarımızın geleceğine kast eden ve yetim hakkı yiyen kim olursa olsun karşısında bizi bulacaktır. Bu vasıfları taşıyan herkesin karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Memur-Sen’in var oluşunun asıl amacı da budur.
Arkadaş, Memur-Sen iş kollarımızla ilgili olarak, şahıslara da inerek, sürekli çağrı yapıyor. Bizse kendisine kısa tavsiyelerde bulunmakla yetineceğiz:
1. Memur-Senli yöneticilerin başarısız olduğu fantastik bir yalandır. Yaşananlar münferit hadiseler üzerine kurgulanmıştır. Zira Memur-Senimiz Türkiye’de bir milyon ve Zonguldak’ta on binin üzerinde üyesi olan bir kuruluştur. O arkadaşa tavsiyemiz Memur-Senli yöneticilerin olduğu dönemle, önceki dönemlerin performans çıktılarını alsın, incelesin ve karşılaştırsın. Bunu başarabilecek kapasitesi yoksa biz kendisine gerekli yardımı sağlarız.
2. Memur-Senli yöneticiler; ellerinde fırçayla boya yapan, çimento taşıyan ve kurumları için olağanüstü fedakarlık yapan insanlardır. Memur-Senli yöneticilerin öncülük ettiği bir yığın başarı hikayesi vardır. Biraz da onlardan bahsetsin.
3. Memur-Sen Zonguldak İl Temsilciliği olarak Ramazan ayı boyunca Sayın Valimizin öncülüğünde zengin fakir ayrımı yapmadan toplumun her kesiminden insana Soğuksu semtinde kurduğumuz çadırla otuz gün boyunca iftar verdik. Bu bizim zengin sofralarının meraklısı değil; toplumun her kesimini kucaklayan bir anlayışta olduğumuzun önemli bir göstergesidir.
4. Afrin'deki askerlerimize destek veren de bizdik, dünyanın pek çok bölgesindeki zulümlere dur diyen de biz. Ulusal ve uluslar arası ölçekte fikir üreten de bizdik, üyelerimizden yaptığımız kesintiyle on bin TL tutarında yardımı göçmen kardeşlerimize ulaştıran da biz. Memur-Sen’i bu ve buna benzer pek çok iyilik hareketinden ayrı tutup atama üzerinden değerlendirmeye kalktığınızda, değersizleştirmeye çalıştığınızda onun neden sürekli büyüdüğünün cevabını veremez, çaresiz kalır ve yalan yanlış yorumlara tevessül etmiş olursunuz. Tavsiyemiz arkadaşın bütüne bakabilecek göz ve gönül aydınlığına ermesi için en azından çaba sarf etmesidir.
5. Zonguldak’ta eğitim ortamlarının yetersizliğinden bahseden, sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarına çözüm öneren, Zonguldak’taki öğretmen yetersizliğini Bakanlığa taşıyan hangi sendikadır çok iyi araştırılmalı ve buna göre hüküm verilmelidir.
6. Kimlerin idareci olacağıyla ilgili yönetmelik hükümleri açıktır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin idareci olamayacağı ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Elbette Din Kültürü derslerinin dolu geçmesini en çok arzu eden sendika biziz. Çünkü biz milletin değerlerini önemseyen bir teşkilatız. Ancak boş geçen Din Kültürü derslerini doldurmak Bakanlığın görevidir. Dersler boş geçecek diye idareci atanmazsa yönetsel bir boşluk oluşmaz mı? Bu çarpık bir bakış açısıdır.
7. Şantaj ve küfür gazeteciliğini bıraksın işine odaklansın. Doğruları söylesin, geçmişiyle oluşturduğu çarpıtma külliyatından bir an önce kurtulsun. Gazeteci arkadaş, Zonguldak'ın geleceği için birlik dili kullansın.
8. Kimleri tehdit etmiştir, kimlere baskı ve şantaj yapmıştır bir baksın; onlardan bir an önce helallik alsın.
9. Şimdi Zonguldak adına birlik olmalı diye açıklamalar yaptığımız bu kritik dönemlerde bölen ayrıştıran ve ötekileştiren bu dil şehre bir fayda sağlamamaktadır. Bir an önce bu dilden vazgeçilmelidir.
10. Bazı yazılar günü kurtarır; ama sahibini geleceğe taşımaz. Kendisini, gazetesini ve Zonguldak basınını geleceğe taşıyacak yazılar yazsın.
11. Bu arkadaşın yazdıklarına susuşumuz, cevap vermeyişimiz, polemik karşıtı tavrımız tamamen Zonguldak'a, Zonguldak kamuoyuna saygımızdan ötürüdür. Korktu zannetmesin. Yoksa verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur bizim.
Köşesinin büyük bölümünü bel altı fıkralarla doldurulmuş olan bu şahsa; bir nükteyle cevap vermek isteriz:
Nükte şöyle:
Bir gün İsmet İnönü’nün torunu ve Osman Bölükbaşı’nın aynı uçakta yolculuk yaptığı söylenir. İnönü muziplik olsun diye torunu Mevhibe’yi Osman Bölükbaşı’na gönderir ve 100 lira para istetir. Bölükbaşı parayı ne yapacağını sorar.
Mevhibe, dedesinin parayı aşağıda tarlalarda çalışan köylülerin sevinmesi için onlara atacağını söyler.
Bunun üzerine meşhur nüktedan Bölükbaşı cevabı yapıştırır:
-Gel dedeni uçaktan atalım da bütün millet sevinsin, der.
Kıssadan hisse; biz hiçbir zaman ne milli eğitimin ne de siyasi erkin başında olduk. Buna rağmen Zonguldak’ta milli eğitimin kurtuluşunu bizim Zonguldak’tan gitmemize bağlayan, tehdit ve şantajla geçinen şahsa teklifimiz şudur:
- Gel en iyisi biz Zonguldak’ı senden kurtaralım. Böylece herkes rahatlasın.
Söylenecek çok söz var; ama edepten anlamayan bu şahsın seviyesine düşmemek ve Zonguldak kamuoyunu meşgul etmemek adına daha fazlasını yazmıyoruz. Ama bu söylemeyeceğimiz anlamına da gelmez.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
Kamuran AŞKAR
Memur-Sen İl Temsilcisi
