Gazze’yi Kudüs’ü İçimizde Büyütmek…

Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne yürüyen en yakın mevzimiz Gazze.

Gazze… Öfkeyle ve özenle sıkılmış yumruğu Ortadoğu’nun.

Gazze… Tanka karşı taşla direnen çocuğun evi, mektebi, ekmeği, suyu…

Gazze… Tevhid ve adaleti ayakta tutanlara tanıklık yapmış Meryem yürekli annelerin diyarı.

***

Burası Gazze…

Güneş şafak vakti zulümle, acıyla ve kanla uyandı Gazze’de.

Gün soldu, güller soldu, yüzler soldu. Gazze’ye düşen ilk bomba cebinde sapanını ve taşını hep hazır eden kara gözlü çocukların yüreğini vurdu.

Yıkıntılar arasında kalmış siluetler… Bombardıman sonucunda yanmış, kavrulmuş çocuk bedenleri… Kimi ağzında emziğiyle, kimi ekmek kuyruğunda, kimi anasının kucağında, kimi okul yolunda ve oyun parkında…

İzi silinse de adı hep kalır ölümün. Adı hep kalır… Hele bir de ölen Ortadoğu’nun Zeytin Dağı kokulu çocukları olursa.

Kiminin adı Samira, kimi Hanen, Kimi Muhammed Durra. Ama bilinen bir şey var ki hiç büyümeden vuruluyor çocuklar Ramallah’ta, Han Yunus’ta, Cebaliye Mülteci Kampı’nda.

***

Burası Gazze…

Filistinli bir anne evladını arıyor yanmış çocuk cesetleri arasında.

“Tüm çocuklar yanmıştı” diyor… “Hangisi benim çocuğum, hangisi komşunun ayırt edemiyordum. Kimi taşıyabildiysek, ambulansa taşıdık. Sadece en büyük çocuğum İbrahim’i tanıdım. Ayakkabılarından tanıdım. O ayakkabıları iki gün önce almıştım.”

Ve Filistinli anne sarılır evladının iki günlük ayakkabısına…

Sarılır toprağına, zeytin dalına.

Filistinli bir anne sağanak bir yağmur gibidir yeryüzünde.

Adı emektir, adı ekmektir, adı duadır.

Filistinli bir anne…

Umut dolu bir türküdür Gazze’de.

O, Gazze’den Kudüs’e uçmaya en yakın kartaldır.

***

 KUDÜS…

 Her sabah alnından vurulan Nebiler Şehri… Allah Azze  hep seninle.

Tüm ambargolara, kuşatmalara ve çaresizliğe rağmen güneş ışınlarını esirgemiyor, gün her gün yeniden doğuyor senin üzerine.

Ve Rabbimize hamdolsun ki hepimizi dirilten, yüreklerimizdeki kuşatmaları delen bir insanlık destanı yazıyor Kudüs’ün şahidleri. 

Ben cesurum, diyor İsrail’e. Sizin en gelişmiş tüfeklerinize, silahlarınıza karşı taşımla, sapanımla, inancımla…

Ve yaşanan zulüm, haksızlık, kimliksizlik ve yabancılaşma Ortadoğu halklarının özgürlük ateşini daha da çok alevlendiriyor.

Ve Kudüs’ün direngen çocukları,

Ve Kudüs’ün Meryem yürekli anneleri

Ve Kudüs’ün özgürlük mücadelesi, şimdi yeni ocaklara, yeni mevzilere yayılıyor birer birer…

***

Burası Gazze…

Burası Kudüs…

Çocuklar büyür Gazze büyüdükçe,  Gazze büyür çocuklar büyüdükçe… Gazze büyüdükçe, çocuklar büyüdükçe bir Filistin, bir Kudüs büyür bizim içimizde.

Kudüs… Öfkeyle ve özenle sıkılmış yumruğu Ortadoğu’nun.

Kudüs… Tanka karşı taşla direnen çocuğun evi, mektebi, ekmeği, suyu…

Kudüs… Tevhid ve adaleti ayakta tutanlara tanıklık yapmış Meryem yürekli annelerin diyarı.

Güzelliğini, özgürlüğünü, sapanını, taşını, poşusunu, Zeytin Dağı’nı, onurunu hiçbir zalim ve zorbaya teslim etmeyen Ortadoğu’nun çocukları Ömerleri, Eyyupları, Selehaddinleri bize gürbüz sesleriyle bir kez daha bağırıyorlar:

“ Ey örtüsüne bürünenler, kalkın, uyanın ve haykırın.

Örtünüz sizin üzerinizden kalkmadan.”

Şimdi dayanışma zamanıdır…

  07.11.2014 00:00

 
Zehra Türkmen
Milat