BİR VEDA NIN ANATOMİSİ (Kamuran  Başkan a)

Zor günlerden geçti bu yapı dokunanın elinde kalıyordu. Eğitim Birli olmak zordu. O dönemde insanlar Eğitim Bir li olduğunu söylemekte bile zorlanıyorlardı. Jakoben ve oligarşik anlayış muhafazakarları saçtıkça saçıyordu, ezdikçe eziyordu. Tarihsel baskılar  insanların bilinçaltını o kadar işgal etmişti onarmak çok zaman gerekiyordu. Okullara gidildiğinde Eğitim Birli olması gereken  arkadaşlar ortalıktan kayboluyorlardı. Bu zor dönemde birkaç  adam çıkıp bütün sorumluluğu üstlenmesi gerekiyordu. Birileri bu ağır taşın altına  elini koyması gerekiyordu. Kamuran Başkan ve birkaç fedakar adam bu sorumluluğu yüklendi. Karşılığı kendisi ve ailesinin için  ciddi  kayıplar demekti maddi manevi. Ama bu camianın kılcal damarlarından geliyordu ve sorumluluktan kaçamazdı.

 Bürokratik vesayetçi   sistemle uğraşmak kolay bir iş değildi. Kolay üye yapmaya alışmış olan sendikalar oldukça tehditkar davranıyorlardı. Hakaretler, ithamlar gırla gidiyordu Okullarına gelen öğretmenlerin görüşlerini bile almadan üye formunu önlerine koyup imzalamalarını istiyorlardı. Hele hele muhafazakarsan elin mahkumdu. Yoksa başına gelmeyen kalmazdı. Ders program ın bozulur en sorunlu sınıflara verilirsin alay ve hakaret gırla giderdi. Bu sistemin ön görüsü idi çok uzun yıllardır uygulanan  politikaydı bu. En ücra köşelere görev yapacaksın ne söylenirse  yapacaksın zira  dindar olmak suçlu olmak için yeterli idi, birde Sendika kuracaksın  üye yapacaksın zor işlerdi bunlar zor.

Hele hele 28 Şubat   dozeri  bu camia yı ezip geçmişti. Bu dozer öncelikle  psikolojik olarak  muhafazakarların   kişilik kimlik ve şahsiyetlerini ezmiş ve iradelerini yok etmişti. İşte bu ortamda  özgüven  özgün düşünce ve  çelik bir irade gerekli idi. Aile ve çocukları unutmak gerekiyordu, ayrıca tehdit ve şantajları da göğüslemek gerekli idi. İşi biten evine çoluğuna  çocuğuna  giderken ilçe, ilçe okul, okul, köy, köy, gezip gram gram inşa etmek gerekiyordu. Önce zihinleri sonra şahsiyetleri. Zira önce tasavvurda başlar her şey sonra bilgi, bilinç ve davranış gelir. Bu insanların canlandırmak yüreklendirmek, sorumluluğunun bilincine ulaştırmak gerekiyordu. Zor işti bunlar;

Eğitim Bir sadece bir sendika değildi. Eğitim bir bir misyon bir vizyon bir dava idi, bunu tek, tek anlatmak ve insanlar tarihsel gerçeklerle yüzleştirmek gerekiyordu. Bu da kolay bir iş değildi. Sosyo-psikolojik ve, antropojik bir birikim gerekli idi. Yüz yıllık yıkımın yeniden inşası gerekiyordu.

Kolay olansa bu toplumun inanç ve değerleri ile barışık olmak idi. Zira bu toplumun değerleri inançları ve beklentileri Eğitim Bir in değerleri idi zaten, bu yüzden kazanıyordu

Eğitim Bir Jakoben anlayış hala bu gerçekliği görememiş Eğitim Bir in yükselişini başka şeylere bağlamaktaydılar. Halka  dayatmayı, aşağılamayı  ve öğretmeyi görev edinenler asla başarılı olamayacaklardı ve olamıyorlar da. Halkın inancı, geleneği, kültürünü, giyimini bile kabul edemeyen  sözde sivil toplum (nesi sivilse)örgütleri  Ak parti iktidarı ile ortamın biraz özgürleşmesi ile taşların yerine oturmasını ve  kendi yenilgi  ve hüsranlarını akıl almaz senaryolara bağlamaları hakikatle yüzleşememeleri, sosyolojik gerçekliği analiz edememelerini ibretle izlemekteyiz. Zira kendi toplumunu batının penceresinden gören bu seçkinci anlayış bu topraklarda  asla yer bulamayacaklardır Tüm bu avantaj ve dezavantajları iyi yöneterek Eğitim Biri bugünkü sevilere getirmek ciddi bir emek uğraş irade  gerektiren bir işti.

Zira Sendikacılık çok zor bir iştir. İnsanları memnun etmek gerçekten güç bir iştir 10 tane işini yapasınız bir teşekkür bile etmez ama bir uğraşmana rağmen olmaz ve saymadık ve söylemedik laf  bırakmaz ve birde  istifa tehdidi hemen hazırdır.

Sadece bürokrasi ile değil siyasileri işin aktörüdür. Kısaca çok bilinmeyenli denklemi çözmek ciddi bir irade uğraş birikim, tecrübe gerektiren bir iştir.12 Yıllık süreç içinde  Kamuran Başkan çok ciddi tecrübe ve birikim elde etti. Siyaseti bürokrasiyi milim milim söktü, neyin nasıl işlediğini gayet iyi anladı. Zorluklar ve sıkıntılar yetiştirir adamı. Böyle bir birikimin ve tecrübenin atıl olarak bir kenarda çürüyüp gitmesi büyük bir kayıptır. Zira camianın en büyük eksiği yetişmiş ama köklerini kaybetmemiş ve nerden geldiğini unutmamış adam eksikliğidir. Zira güz tecrübesiz ve birikimsiz insanları sarhoş eder.

Kamuran başkanı bu anlamda vefakar bir dost, geldiği yeri unutmayan  bir misyon adamı olarak gördük. Yeryüzü Müslümanlarının  tüm sorunlarına duyarlı. Ümmet bilincini kaybetmemiş, bütün miting ve basın açıklamaların da en önde gördük dostumuzu.

Ezcümle   özelde Eğitim Bire genelde Memur sen omuz veren bu yiğit arkadaş ve Arkadaşlarımızı  Enes Şenol, Saadettin Dede. Abdülkerim Kıran ve diğer dostlarımız verdikleri emek Rabbimiz katında karşılığını bulacağına inanıyor. Teşekkür ediyoruz. Ancak Kamuran başkana bir sözümüz var. Bunca bilgi birikim tecrübe  boşa gitmemeli bunlara çok ihtiyacımız var. Bunların üzerinizde hakkı var. Bu değerlerin hayata geçmesi elzemdir. Su saatten sonra bir kenara geçip oturmak sorumluluktan kaçmak olacaktır. Yine de Yolunuz ve bahtınız açık olsun dost

Not: Yeni Seçilen Saadettin Başkan olmak üzere yönetimi kutluyor Rabbimizden başarılar diliyoruz