Zonguldak 1 Şubesi
607 | | | 26-12-2014
BOZUK DİN ALGISI
Selim Dervişoğlu

YERYÜZÜNDE KARMAŞA, KAOS VE SIKINTILARIN BÜYÜK KISMI DİNE ATFEDİLEN BOZUK ANLAMDIR. BU ANLAM EVRENSEL HAKİKATLA İNSANKİTABI EVRENKİTABI KURANKİTABI UYUMSUZLUĞU KARMAŞA VE KAOSUN TEMELİNİ İFADE EDER.

Din Allahın yeryüzünde insanları eşit, adil ve özgürce yaşasın diye gönderdiği kurallar bütünüdür. Allah yalnızca insana değil aynı zamanda kâinata/sünnetullah ve fıtrata kurallar yerleştirmiştir. Allah insan evren arasında oluşması beklenen ilişkinin ve yeryüzünüzde adalet ve rahmet toplumuna dönüşmesi öngörülen kurallar bütünüdür; Ama bu durum birilerini rahatsız etmiştir, çoğu zaman. Dine karşı duramayacaklarını bildiklerinden, itiraz etmek yerine yeni bir din, yeni bir kitap edinmişlerdir.  (Yunus 15 Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar,   "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir)  derler.

Zira Allahın Dinin de;  istediklerini yapamayacaklarını, sömürü çarklarını döndüremeyeceklerini bildiklerinden, kurdukları adaletsiz ve haksızlıkları uygulayamayacaklarını gün gibi bildikleri için; dine uymak yerine kendilerine din uydururlar. Bu dinin İlahı Kainatı yaratan ve yer ve gökyüzünün kurallarını koyan yegane ilah olan ALLAH değildir. Zira ALLAH hükmüne hiç kimseyi ortak etmeyen yegane ilahtır. (10/109 Sana vah yedileni oku; ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.)

Yalnız yeni ürettikleri dinin ilahı yalnız Allah değildir. Bu bir ortak yapımdır ,yani bazı konularda endirekt, edilgen, ibadet vb Allaha hasrederken, Sosyal yapı ilişkiler ve ekonomik konuları genelde ortak  ettikleri sahte YENİ İLAH  algısına ,efendilerine ve güç atfettiklerine vermişlerdir??  Bu sayede istedikleri gibi at oynatacaklar ve din bir uyanış, bir arayış, bir özgürlük aracı olmaktan çıkarılarak, bir sömürü ve uyutma aracı olarak kullanılacaktır ve mevcut yapılar, güç, sermaye biriktirerek ilahlaşma yolunda ilerleyecektir.

Maalesef günümüzde birçok yapı bu yolda ilerlemekte işin farkında olmayan kitleler bu sahte sarmal içinde yüzüp gitmektedir efendilerinin bir sözlerini Allahın sözüymüş gibi yerine getirmektedirler. (2/165 İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler). İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi.)

Yaptıkları ve kurdukları tezgahları desteklemek içinde bilgi kaynaklarını Allaha hasrederler Allah la ilişkilerini Kuran/Vahiy üzerinden değil bambaşka sahte illiyet ilişkileri icat ederler ve Kurana uymayan kanallar icat ederler, Hatta Allah ın kitabını anlaşılmaz bilinmez ve yetersiz görürler. Bunu direk söylemezler geliştirdikleri saçma sapan ve anlamsız teorilerle desteklerler. İşin garibi Allah’ı aciziyetle suçladıklarının ve Allahın kitabını yetersiz gördüklerinin farkında bile değildirler. Kafaları karışıktır ve algı problemleri vardır. Oysa( Biz bu kitabı sana, her şeyin ayrıntılı açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.16-Nahl Suresi 89 Denmesi umurlarında değildir.)

Bu durum bu gün ve dünün sorunu değil tüm zamanların sorunudur. Zira İsrail oğulları peygamberinin getirdikleri vahiylere değil,kendi yazdıkları’’ MİŞNALAR/Mişna Yahudilikde Medeni ve Ceza Hukuk'u olan Talmud'un ilk bölümü. Sözlü kanunlar ilk olarak Haham Yehuda HaNasi tarafından derlenmiş ve Mişna adı verilmiştir. Mişna İbranice Şana kökünden gelir bu tekrarlayarak belleme anlamındadır. Mişnalar İbranice kaleme alınmıştır; oluşturmuş ve paralel bir din oluşturmuşlar.

Hıristiyanlıkta farklı değildir aslında İncil, Hıristiyanlığın kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes'in, Yeni Ahit kısmının ilk dört bölümünün her birine verilen ad. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan dört İncil, yazarlarının adıyla anılır. İncillerde, Hıristiyanlığa göre İsa'nın hayatı ve öğretileri anlatılır.

Tüm zamanlar boyunca Allahın dini ne tabi olmak istemeyen müstekbirler, belamlar, çıkarcılar menfaatçiler, tezgahçılar dine karşı çıkmak yerine dinin imitasyon/çakması/sahtesini üretmişlerdir, pazarlamışlardır,ucuz,beleş,cennet vaad eden çokla alıcı bulmuştur.ORTADOĞU bunun örnekleri ile doludur.Cennetten kaç tane Huri ???? kapmak için binlerce insanı katlederler bunu da din adına yaptıklarını ifade ederler,bu din her şey olabilir ama İslam asla!

Rabbimiz Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.  12- Yusuf Suresi 40 -   18/26- Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.      18/27- Rabbinin kitabından sana vah yedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur.

Yeryüzünün temel dinsel sorununun temeli dini Allahın tekelinden alıp başkalarına has kılmakla ilgilidir. Oysa yeryüzünün ve gökyüzünün yegane ilahı odur. Eğer bu hakikati değiştirmeye kalkarsanız yeni ve bambaşka bir din ortaya koymuş olursunuz ve Yer gök karmaşa halini alır tıpkı günümüz deki gibi YERYÜZÜNDE DİN ADINA ORTAYA ÇIKANLARA BİR BAKIN BİR DE GELİDİKLERİ NOKTAYA. Rabbimizin dediği gibi Kasas 71 De ki: "Söyleyin bakalım, Allah geceyi, kıyamet gününe kadar üzerinizde sürekli kılsa, Allah'tan başka hangi ilah size ışık getirebilir? Hâlâ dinlemeyecek misiniz?

Yeryüzünde birden çok ilah olursa dinsel bütünlük olmaz  insanların fıtratına ,kainatın işleyişine insanın yaratılış ve davranışına sosyal ,psikolojik ihtiyaç ve işleyişine uyum sağlayamaz ve yeryüzünün bu günkü karmaşa ,kaos ve fesadın  ortaya çıkması kaçınılmaz olur.Bu gün din adına insan katleden,şirketleşenler ,holdingleşenler,,Gücü elde etme peşinde koşanlar aslında kendi dinlerinden bihaberdirler ve kendilerinin oluşturduğu dinle yaşamaktadırlar.

ZİRA RABBİMİZ İNSANI YERYÜZÜNE HALİFE/KALFA/İNŞAEDİCİ /İMAR EDİCİ/MAMUR EDİCİ /ADALETİ EŞİTLİĞİ SAĞLAYI OLARAK GÖNDERMİŞTİR. Alternatif dinin bağlıları kitlesel anlamda bu ucuz, basit, menfaat üzere kurgulanmış, beleşe cennet pazarlayan, toplumu imar değil ifsat etmeyi ön gören dindir. Bunu sorgusuzca kabul eden insan

Allah Evren ilişkinin kurulamadığı yeryüzünde adaletin, özgürlüğün sağlanamadığı açlık, yoksulluk ve savaşların olduğu, zalimlerin yeryüzüne egemen olduğu ve yok zumlun kol gezdiği dünya; gelirlerinin egemen güçlerin, sömürü çarklarının, acımasızca uygulandığı dünyada sorumluluğunu unutmuş ve yeryüzünü imar için gönderilmiş Müslümanlar,

Kur’ana uymak yerine Kur’anı kendilerine uydurmak ve kendileri bambaşka bir din oluşturma peşindedirler. Bu durumu Allahın mutlak gerçekliği olan ve korunmuş olan tekbir harfi bile değişmeden sağlam ve sapmaz bir şekilde elimizde olan kitapta olduğu halde açıp bakmazlar. Bakanlarda Kuranı anlamak değil de Kurana din anlatmak üzere okudukları için hakikati görmemekteler dir. Bozuk algı  yaşam şekli, kazanç şekli, örgütlenme şekli, yapılanma şekli haline getirirler.Dini artık bir menfaat şekli olarak algılarlar hakikatle yüzleşmeyi asla kabul etmezler,  Onun içinde  yeryüzü fesattan kurutulamıyor.

 

Tüm Yazılar
1 GELECEĞİN EĞİTİM SÜREÇLERİ
2 Sanayi Sonrası Toplum
3 Anlam Dili Kurmak
4 MODERN / EĞİTİMİN / AÇMAZLARI?
5 DİN EĞİTİMİN TEMEL PARADİGMALIRI?
6 İSLAMA FOBİ NE DİR ?
7 BOZUK DİN ALGISI
8 DİNDAR NESİL YETİŞTİRMEK
9 EKMEK KÖMÜR ADALET
10 BİR VEDA NIN ANATOMİSİ?