Merhum Mehmet Akif İnan; bir şair hassasiyeti, bir düşünce adamı kimliği ve bir dünya ve ötesi tasavvuruyla kurmuştur Eğitim-Bir-Sen’i. Şiirde “Tenha Sözler” ve “Hicret” gibi oldukça mütevazı kitap isimleriyle şairliğine bir karşılık bulmak isterken hak yolundaki gür sesine sendikal mücadelesi tam tamına karşılık gelmiş durumdadır.
On beş yıl önce ocak ayında aramızdan ayrıldı Mehmet Akif İnan. Onun emaneti ise Akif İnan gönüllülerince büyüdü ve büyüdü. Türkiye’nin en büyük sendikası olan sendikamız, hak aramanın usulünü de tamamen değiştirmiş, yıkan ve kıran değil; yapan ve inşa eden bir sendikacılık dilini geliştirmiştir. Türkiye’nin her bölgesinde güçlü bir sendika oluşunun Merhum Akif İnan’ın sevda dolu yüreğiyle, şair hassasiyetiyle çok yakın ilişkisi olduğu muhakkaktır. Sorunlarla ortamı geren bir sendika değil; sorunlara çözüm üreten bir sendika olması da yine onun düşünce adamı kimliğinin takipçiliğinden başka bir şey değildir.
“Toprağa alnından izler çakarak” göçtü Mehmet Akif İnan.1992’de Eğitim-Bir-Sen’i kurduğunda ülkemizin gerçek sesinin susmalarla örtüldüğünü çok iyi biliyordu. 2000’de vefat ettiğinde ise yüz yıllık bir kimliksizleşmenin artık sona ermekte olduğunu; artık yetişmiş ve ülkesiyle kucaklaşmaya hazır bir neslin göreve geldiğini ve geleceğini Eğitim-Bir-Sen’in üye potansiyelinde okumuş olsa gerektir. Artık Eğitim-Bir-Sen vardı, başta eğitim çalışanları olmak üzere ülkenin her sorununa duyarlılık gösteren bir sivil toplum örgütü vardı. Filistin, Mısır, Suriye ve dünyanın neresinde bir mazlum varsa oranın hassasiyetiyle donanan bir kardeşlik duyarlılığı vardı artık.
Eğitim-Bir-Sen’in basiretsiz insanlarca eleştirilmesi, yaptıklarının görmezden gelinmeye çalışılması onun gücünün bir göstergesidir. Eğitim çalışanlarının özlük ve mali haklarında devrim niteliğinde elde edilen kazanımlar, dünya sendikacılık literatürüne girecek türdendir. Memurlar bugün pazarlık masasında taraf olarak yer alabiliyorsa Rahmetli Akif İnan’ın göz nuru olan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in mücadelesinin birer sonucudur.
Akif İnan’ın tabiriyle “hayallerin bile suç sayıldığı” bir dönemden insanların düşüncelerini rahatça ifade ettiği bir döneme geçişte Eğitim-Bir-Sen’imizin katkısı unutulmamalıdır. Elbette sorunlar vardır, elbette yolumuzu aydınlatacak büyük hamleler olacaktır. Ancak büyük başlangıç hamleleri Akif İnan ve takipçilerinden gelmiştir ve gelmeye devam etmektedir. Özgürlükler için Eğitim-Bir-Sen’in destek verdiği referandumlar, yeni anayasa çalışmaları ve “âkil” davranışlar bizim önemli bir yanımızı oluşturur. Diğer yanımızsa yine tam da Akif İnan sevdasına yakışır şekilde gösterdiğimiz hassasiyetlerdir. Ahlak şuralarımız, manevi hassasiyetlerimiz ve duruş sendikacılığı yapmamız bu anlamda çok önemli bir hususa karşılık gelmektedir.
Yine ocak ayındayız.. On beş yıl önce aramızdan ayrıldı Mehmet Akif İnan. Onun emaneti ise Akif İnan gönüllülerince büyüdü ve büyüdü. Türkiye’nin en büyük sendikası olan sendikamız, hak aramanın usulünü de tamamen değiştirmiş, yıkan ve kıran değil; yapan ve inşa eden bir sendikacılık dilini geliştirmiştir. Türkiye’nin her bölgesinde güçlü bir sendika oluşunun Merhum Akif İnan’ın sevda dolu yüreğiyle, şair hassasiyetiyle çok yakın ilişkisi olduğu muhakkaktır. Sorunlarla ortamı geren bir sendika değil; sorunlara çözüm üreten bir sendika olması da yine onun düşünce adamı kimliğinin takipçiliğinden başka bir şey değildir.
Rabbimiz Sayın Kurucu Genel Başkanımızı Peygamber Efendimize ortak kılsın. Teşkilatının yaptığı her iyi şeyden onu nasiplendirsin.
GELECEĞİN EĞİTİM SÜREÇLERİ
Makaleleriniz Artık Burada
Eli Öpülesi Öğretmenler
GÜNAYDIIIIIIIIN ÖĞRETMENİM!
TEŞEKKÜRLER
Toprak Medeniyeti
Korkutma Sendikacılığı
Konuşan Fotoğraf
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ