Sevgili meslektaşlarım;
Bugün 24 Kasım, bugün bizim günümüz. Bugünü sevgi, dostluk, kardeşlik, barış içinde meydanlarda halay çekerek, emekli olan büyüklerimize hediyeler vererek, öğrencilerimizden saygın kutlamalar alarak, aramıza yeni katılan and etmiş kardeşlerimizle sevinç içinde kutladık.
Öğretmenlik mesleğinin gün geçtikçe daha da saygınlaşması yüreğimizi öyle kabartıyor ki her anından zevk alır olduk. Öyle ya çok kutsal bir meslek sahibi insanlarız. Mesleğimize ve bize gösterilen saygının temel sebebi idealist olmamızdır. Yetiştirdiğimiz çocukların öncelikle hayırlı evlatlar olmasının yegane sebebi de budur. Öyle ki bu idealistlik bizi sadece okullarda değil, okul dışında, evimizde, araştırma merkezlerinde, kütüphanelerde ve bu gibi sayabileceğim bir sürü alanda, “Bugün öğrencilerim için neler yapabilirim?” sorusuna sevk ediyor. Her birimiz ülkemizin ileriye gidebilmesi için farklı projelere imza atabilmek için birbirimizle yarışıyoruz. Öğrencilerimizi sürekli aktiviteler içinde tutmak için çabalıyoruz. Özel yetenekleri olanların kabiliyetlerini geliştirebilmeleri için matematikle, fenle boğmuyoruz. Malum herkes bilim adamı olacak diye bir kaide yok. Birbirinden mutlu öğrenciler yetiştirdiğimiz için ne kadar gurur duysak azdır. Zaten gurur duymaktan da vaz geçmeyin. Çünkü bugün bizim günümüz. Bizim gibi eli öpülesi öğretmenlerin günü…
Evet dostlar, bugün Bakanımızın bizler için kullandığı sözdü bu “ELİ ÖPÜLESİ ÖĞRETMENLER”. Eee öğretmenler böyle olurda eli öpülmez mi? Acaba bugünü böyle kutlayan, böyle idealist olan öğretmenler var mı?
Acaba kim için söylemiş olabilir Sayın Bakan?
Bizler mesleğe başladığımızda içimizden hep böyle bir öğretmen olacağım sözüyle mesleğe başlıyoruz. Ama ne oluyorsa bu maalesef olmuyor.
Atanmayı beklerken bize de kadro diyerek, Bakanlık önüne siyah çelenk koyan biz öğretmen adayları, atandıktan sonra olmaz olsun böyle eğitim sistemi, ne veriyorsunuz ki diyerek koyduğumuz siyah çelenge saygı duruşuna gidiyoruz. Yetmiyor, vatanın kolluk kuvvetlerine taşlarla sopalarla saldırıyoruz (Tabi hatalı yine biber gazı sıkan polis memuru oluyor). O Bakan buraya gelecek diyoruz. Biz kimiz, kiminle mücadele ediyoruz, bu hırsın sebebi nedir, yahu nereye gidiyoruz!
Bugün sözümona kendilerini demokrasi timsali zannedenler, düştükleri durumun ne kadar acınacak durumda olduğunun farkında bile değiller. Düştükleri durumla öğretmenlik mesleğini ayaklar altına aldıklarını göremiyorlar. Ondan sonra bu ülkede öğretmene saygı kalmadı diyorlar. Artık öğrenciler/veliler öğretmen döver oldular, bu cesareti nereden buluyorlar diyorlar. Doğru söylüyorsunuz aslında sizin gibi meslek onurunu ayaklar altına alanları dövmek bile size değer vermektir.
Ama ben yine de Sayın Nabi AVCI gibi düşünüyor ve vatanın bir yerinde mutlaka saklı gizli kalmış ELİ ÖPÜLESİ ÖĞRETMEN’i olduğunu düşünüyor ve onun ellerinden öpüyorum.
GELECEĞİN EĞİTİM SÜREÇLERİ
Makaleleriniz Artık Burada
Eli Öpülesi Öğretmenler
GÜNAYDIIIIIIIIN ÖĞRETMENİM!
TEŞEKKÜRLER
Toprak Medeniyeti
Korkutma Sendikacılığı
Konuşan Fotoğraf
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ