Yazı
Yazar : Selim Dervişoğlu
2025-09-20 16:41:47
Görüntülenme
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Sınav Sistemi: Bir Geçiş Sürecinin Kritik Gerçekleri (LGS YKS)
Selim Dervişoğlu
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Sınav Sistemi: Bir Geçiş Sürecinin Kritik Gerçekleri (LGS YKS)
Selim Dervişoğlu

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Sınav Sistemi: Bir Geçiş Sürecinin Kritik Gerçekleri (LGS YKS)

1. Yeni Modelin Uygulanması ve Geçiş Sürecinin Zorlukları
Bilindiği üzere, 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren 1, 5 ve 9. sınıflarda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulamaya geçirilmiştir. Bu model, Türkiye genelinde herhangi bir pilot uygulama yapılmadan doğrudan ve tüm okullarda devreye alınmıştır.

Yeni sistem, öğretmen ve öğrenme temelli klasik eğitim anlayışından uzaklaşarak, beceri temelli bir yaklaşıma geçişi hedeflemektedir. Oysa ki, öğrenme temelli sistemden beceri temelli sisteme geçiş, oldukça ciddi bir süreci ve yapısal dönüşümü gerektirir. Zira bu iki sistem pedagojik ve uygulama açısından birbirinden çok farklıdır.

Beceri temelli eğitim, yalnızca bilgiyi öğrenmeyi değil, öğrenilen bilginin davranışa dönüşmesini, günlük yaşamla ilişkilendirilmesini ve bireysel yeterlilik haline getirilmesini esas alır. Bu yaklaşım, gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır başarıyla uygulanmakta ve bireyin çok boyutlu düşünme becerilerini geliştirme konusunda ciddi katkılar sağlamaktadır.

21. yüzyılın karmaşık dünyasında; analitik düşünme, eleştirel sorgulama, üretkenlik ve problem çözme gibi üst düzey beceriler hem bireyin hem de toplumun geleceğini şekillendirme noktasında hayati bir öneme sahiptir. Dolayısıyla Türkiye, bu sisteme geçmekte kesinlikle kararlı olmalı ve gereken tüm yapısal adımları bilimsel temellere dayalı şekilde, adım adım inşa etmelidir.

Ancak unutulmamalıdır ki, bu bir öğretim programı ya da basit bir müfredat değişimi değil, eğitim paradigmasının köklü bir dönüşümüdür.

2. Sınav Gerçeği ve Eğitimdeki Belirleyici Rolü

Türkiye'deki eğitim sisteminin en büyük problemi, sınav odaklı bir yapıya sahip olmasıdır. Her ne kadar müfredatı hazırlayanlar, sınav sistemini merkeze almamayı tercih etseler de, fiili durumda eğitimi belirleyen ana unsur sınavlardır.

Özellikle LGS ve YKS gibi merkezi sınavlar; öğrenci, veli ve okul davranışlarını doğrudan şekillendiren, sistemin tamamını yönlendiren yapılar haline gelmiştir. Sosyal bir gerçeklik olarak, tüm okullar ve veliler bu sınavlara odaklı hareket etmektedir.

İlkokul 3. sınıftan itibaren öğrenciler sınav baskısı altında yetiştirilmeye başlanmakta; “iyi lise, iyi üniversite, iyi meslek, iyi gelecek” zinciri üzerinden bir yaşam hedefi kurgulanmaktadır. Bu düşünce biçimi, toplumun büyük çoğunluğu tarafından benimsenmiş ve adeta bir yazılı olmayan sosyal sözleşmeye dönüşmüştür.

Her aile, çocuğunun akademik başarı elde etmesi için hayatını, gelirini, zamanını ve sosyal yaşantısını feda etmeye hazır durumdadır. Buna rağmen karar vericiler, bu toplumsal gerçekliği yeterince dikkate almamakta ve sınavların yönlendirici gücünü göz ardı etmektedir.

3. Süreç Odaklı Eğitim – Sonuç Odaklı Sınav Çelişkisi

Maarif Modeli, temelde süreç odaklı bir eğitim sistemini esas almaktadır. Bu sistemde öğrencinin gelişim süreci, öğrenmeye katılımı ve edindiği beceriler ön plandadır. Ancak mevcut sınav sistemi hâlâ sonuç odaklı, yani sadece doğru-yanlış üzerine kurulu test mantığına dayalıdır.

Bu durum büyük bir çelişkiyi beraberinde getirmektedir:

Süreç odaklı bir eğitim sistemini benimseyip, sonuç odaklı sınavlarla öğrenciyi değerlendirmek pedagojik bir tutarsızlıktır.
Eğer bu modelin ruhuna uygun sınavlar hazırlanmazsa:

Eğitimciler eski alışkanlıklara geri dönecek,

Veliler ve öğrenciler sınav merkezli kaynaklara yönelmeye devam edecek,

Yeni sistem, sahada güven kaybı yaşayacak ve yeterince sahiplenilmeyecektir.

4. Belirsizlik ve Planlama Eksikliği: Güven Sorunu

Yeni modelin en kritik ve hâlâ çözümlenmemiş boyutu, sınav sistemine dair belirsizliktir. 1, 5 ve 9. sınıf düzeylerinde uygulama başlamış olmasına rağmen, bu öğrenciler LGS ve YKS gibi merkezi sınavlara hangi yapıda hazırlanacaklarını bilmiyorlar.

Süreç odaklı bir eğitimin sınavlarının da bu felsefeye uygun olarak yapılandırılması gerekir. Bu da klasik çoktan seçmeli test sisteminin dışına çıkılmasını, açık uçlu, uygulamalı ve beceri temelli soru yapılarının geliştirilmesini zorunlu kılar.

Ancak şu ana kadar:

Ne örnek sınav yapıları paylaşılmıştır,

Ne de sistemin nasıl işleyeceğine dair resmi bir yol haritası yayımlanmıştır.

Bu durum, öğrenciler ve veliler nezdinde ciddi bir güvensizlik ve belirsizlik yaratmakta, yeni sisteme olan inancı ve motivasyonu zayıflatmaktadır.

5. Sonuç ve Öneriler

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, eğer doğru şekilde planlanır ve uygulanırsa ülkemize ciddi bir sıçrama imkânı sunabilir. Ancak bu modelin başarısı, sadece müfredat değişimiyle değil; ölçme-değerlendirme yapısının, sınav sisteminin, öğretmen yetiştirme sürecinin ve kamuoyu bilgilendirme mekanizmalarının bütüncül bir şekilde yeniden düzenlenmesine bağlıdır.

Öneriler:

LGS ve YKS'nin yeni modele göre nasıl değişeceği, şeffaf ve zamanında ilan edilmelidir.

Örnek soru kitapçıkları, pilot sınavlar ve ölçme araçları yayımlanmalıdır.

Okullara, velilere ve öğrencilere yönelik bir "geçiş dönemi rehberliği" sağlanmalıdır.

Yeni sistemin, öğrenciyi üniversiteye ve hayata daha iyi hazırladığı somut örneklerle anlatılmalıdır.

Eğitim bir ülkenin geleceğidir. Bu büyük dönüşüm, aceleye getirilemeyecek kadar değerlidir.
Planlama ve iletişim eksikliği, en iyi fikirleri bile başarısızlığa uğrayabilir 20.09.2925

 Selim DERVİSOGLU

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen