Yazı
Yazar : Selim Dervişoğlu
354 Görüntülenme
İBADET VE SOSYAL HAYAT (NAMAZ) ???????????
Selim Dervişoğlu

İBADET VE SOSYAL HAYAT (NAMAZ)  ???????????

                    Peşin olarak söyleyelim  Namaz Rabbimizin bir imkanıdır.Şahdamarımızdan bize yakın olan ,Rabbimize  yakın  olmanın yaklaşmanın bir fırsatı olarak değerlendiriyoruz.Sorumuz şu olacak hangi namaz  ?????,Namazı (salat) Kuran ruhundan uzaklaştırarak törensel bir yapıya büründürmek , içini boşaltarak ,bağlamlarını kopararak  farklı bir ibadet??? Konumuna sokarak  namaz bizi nasıl eğitecek,nasıl kötülüklerden arınma  eğitimi olacak,toplumsal dengeyi nasıl sağlayacak, bakalım ;En çok yapılan ibadet olarak namaz konusunun bir kez daha  incelenmesi gerekmektedir.Namaz gerçekten sadece bir ritüel midir ,sosyal boyutları nelerdir. Hangi kavramlarla beraber kullanılmaktadır. Namazı kurmak, ikame etmek ne demektedir. Kelime Kuran’da da farklı vurgular ve farklı anlamlarda kullanılmıştır. En çok kullanıldığı anlam hiç şüphesiz günlük olarak kıldığımız namaz manasıdır. Bunun dışında, Kur’an’da “dua ve istiğfar”(Tevbe 9/84, 103), “ibadet” (Ma’ûn 107/4), “ibadethane” (Hac 22/40), “destek”(Tâhâ 20/14; Ahzab 33/43, 56; Maide 5/12), “din ve dindarlık” (Maide 5/58),“davet” (Hûd 11/87; Maide 5/106), “kulluk” (Lokman 31/31), “yaratılış amacına uygun hareket” (Nur 24/41) anlamlarında kullanılır. Ancak biz namazın sosyal yönünü inceleyeceğiz. Kuranda salat kelimesinin ikame edilmesi ile ilgili olarak ayağa kaldırmak, dikmek, ayakta tutmak” olarak belirtilmiştir. Toplumdaki sosyo- ekonomik sorunları çözümlemek ve sürekli kılmak anlamı vardır. Hiç şüphesiz ki Ben, Allah'ın ta kendisiyim. İlâh diye bir şey yoktur Benden başka. O hâlde Bana kulluk et ve Beni anmak için salâtı ikâme et. (Tâ-Hâ/14)

Ayrıca Rabbimiz namaz konusunda  sayı (rekat) vermemiştir.Zira namaz  içerik olarak ve ölçüm olarak Rable iletişim kurma  samimi ve içten davranma içeriğine dayanır . Kulun, ihtiyacını, gönlünden gelen düşünce ve isteği Allah'a arzetmesi”dir. Onun için duâ, kulluk görevlerinin en hasıdır. Hiç şüphesiz Allah, kalplerden geçeni, dertleri, sıkıntıları, istek ve ihtiyaçları bilir. Onun için insan onu, saygıve edep çerçevesinde Allah'a arz edip O'ndan istekte bulunmalıdır. Bunu yaparken en fazla dikkat edilecek husus, sayı değil samimiyet ve saygıdır.Yani sayı ve sıra öncelik değil  asıl olan Huşu ve sammiyettir. İçi boşaltılmış törenselleştirilmiş, Rabble iletişim özelliğini kaybetmiş adeta bir yük ve bir zorunluluk olarak algılanan namaz diriltir mi öldürür mü ? Derdimizi sevincimizi  kederimizi (Yusuf 86) Rabbimize ısmarlama okunacaklarla nasıl anlatacağız.? Gerçekte inananlar, Allah anıldığında kalpleri ürperen ve âyetleri onlara okunduğunda, bunun, inançlarını artırdığı ve sadece Rabb'lerine güvenen kimselerdir. Onlar, salâtıikâme ederler ve kendilerini rızıklandırdığımızşeylerden infakta bulunurlar. İşte bunlar, inananların ta kendisidir. Onlara Rabb'leri katında dereceler, bağışlama ve saygın bir rızık vardır. (Enfâl/3)
Yine  Namazda okunacaklarla ilgili olarak da ; Allah müzemmil suresinde (O halde Kuran`dan, kolayınıza geleni okuyun!) diye açıklık getirir. Demek ki namazda okunacak duaların sabitlenmesi ve öyle okumazsan kabul olmaz denmesi asla mümkün değildir. Çok daha açık anlatmak gerekirse bakın Rabbim namazla benden nasıl yardım isteyin diyor ayetinde. Bakara 45: Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir. Özellikle Rabbimiz bize  yakarış Ayetlerini öğretmektedir. 17/80Rabbim! Beni, gireceğim yere doğruluk-dürüstlükle sok, çıkacağım yerden doğruluk-dürüstlükle çıkar. Katından bana yardımcı bir güç/kanıt ver

Enkısa namazı Rabbimiz Kuranda anlatmış ve: Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır. (Nisa 102) Namazın hiçbir suretle atlanmamsı gerektiği anlatılmıştır.Peki neden ???? rabbimiz şavaş durumundaki namazı tarif etmişte neden diğer zaman kılınacak namazları anlatmamıştır. Mesala Akşam namazı  3değil 7 kılsak ne olur.ve ya 2 kılsakta yarım saat sürse ne olur.Acaba bu namaz geçersiz olur mu???

Namazla ilgili ayetleri bağlamı çerçevesinde bir bir inceleyelim:

2/110 Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı  yükümlülüğünüzü yerine getirin, çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız: Unutmayın, Allah bütün yaptıklarınızı görür. 2/İ277  İmana ermiş olanlar, doğru ve yararlı işler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve karşılıksız yardımda bulunanlar; işte onlar mükafatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır, ne de üzülürler
2/43 Salâtı dikiniz/ayakta tutun,
zekâtı verin, rükû edin! (Bakara/43) neden Rabbimiz namazla birlikte zekatı vermeye beraber kullanmış yoksa namaz aynı zamanda infakı zekatı vermeye yetimi yoksulu doyurmayı sermayeyi  adil şekilde dağıtmayı mı içeriyor.??Yoksa 5+5+5 yapıpta yetimi yoksulu soymayı namaz mısayacağız,
Tevbe /71 ERKEK ve kadın müminlere gelince, onlar birbirlerinin yakınlarıdırlar: [hep] iyi ve doğru olanın yapılmasını özendirir, kötü ve zararlı olanın yapılmasına engel olurlar; ve onlar namazlarında kararlı ve devamlıdırlar, arındırıcı yükümlülüklerini yerine getirir, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne yürekten bağlılık gösterirler. İşte bunlardır, Allah'ın rahmetiyle kuşatacağı kimseler: muhakkak ki, doğru hüküm ve hikmetle yargılayan en yüce iktidar sahibidir Allah!
İman eden kullarıma söyle: “Salâtı ikâme etsinler, alış-veriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerini
rızıklandırdığımız şeylerden açık ve gizli olarak infakta bulunsunlar.” (İbrâhîm/31 Oysaki onlara sadece, dini yalnız Allah için arındıran kişiler halinde sadece Allah'a kulluk etmeleri, salâtı ikâme etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti. Ve işte bu, doğru/eksiksiz/aşınmaz dindir. (Beyine/5)
Kendilerine, “Elinizi çekin, salâtı ikâme edin, zekâtı verin” denenleri görmedin mi? Sonra savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, Allah'ın haşyeti gibi yahut haşyetçe daha şiddetli olarak insanlara haşyet duyarlar. Ve,“Rabbimiz! Ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?” dediler. De ki: “Dünyanın kazanımı çok azdır. Âhiret ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar bile haksızlığa uğratılmayacaksınız.” (Nisâ/77)
Sonra (korku halindeki) salâtı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/güvene erdiğinizde, salâtı ikâme edin. Hiç şüphesiz ki salât, mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır. (Nisâ/103) Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler. Onlar, salâtı ikâme eden, zekâtı veren,
Allah'a ve âhiret gününe iman edenlerdir. İşte onlar, Bizim büyük bir mükâfat vereceklerimizdir. (Nisâ/162) Ve rahmet olunmanız için salâtı ikâme edin, zekâtı verin ve o Elçi'ye itaat edin. (Nûr/56)
Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten korktunuz mu? İşte, yapmadınız. Ve Allah, sizin tevbenizi kabul etti. Artık salâtı ikâme edin, zekâtı verin, Allah'a ve Elçisi'ne itaat edin. Ve Allah, yaptıklarınızdan en çok haberi olandır. (Mücâdele/13)
Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin gecenin üçte-ikisinden daha azını, yarısını,üçte-birini ayakta geçirmekte olduğunu biliyor. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlar. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tevbe nasip etti. O hâlde Kur’ân'dan kolay geleni okuyun! Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın fazlından bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O hâlde ondan kolay geleni okuyun! Salâtı ikâme edin, zekâtı verin! Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin! Hiç kuşkusuz Allah çok affedici, çok esirgeyicidir. (Müzzemmil/20)
Ayetleri okuduğumuzda namazın sosyal bir gerçeklik olduğu ortaya çıkmaktadır. Yani namaz sadece kılınan bir şey değil toplumsal bir konu olup toplumda sosyal adaletin sağlanması ile ilgilidir. Zira namaz ritüellerinin sosyal içerikleri vardır. Kulluğu yalnız Allaha yapmak ve toplumun Allahtan başkasına boyun eğmemesi ve birilerinin müstekbirleşmemesi için birilerinin Rabbimizden başkasına boğun eğecek ortamı bulmaması için Rabbimizin verdiğinin onun yolunda harcanması ve yığılmaması için uyarılar vardır. Toplumlarda özgür ortamın olabilmesi ortam şartlarının mali ve sosyal olarak düzenlenmesi ile ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak :
Maun suresi bu olayı çok barız şeklide analtır : 1) Dini yalanlayan kimsedir. 2) Yetimi itip kakan kimsedir. 3) Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyen kimsedir. 4) Salâtı amacının dışına çıkarıp içini boşaltan kimsedir. 5) Salâtı gösteriş için kullanan kimsedir. 6) En küçük bir yardımı bile çok görüp engelleyen kimsedir. Kur’an, özelliklerini saydığı bu tür birinin üzerini şöyle çizer: “Yazıklar olsun böylesi salât sahiplerine!”(Ma’ûn 107/4).
Ayrıca toplumsal bir bir kongre anlamına gelen Cuma namazı toplum sorunlarının konuşulduğu istişarelerin yapıldığı ve toplumsal kararların alındığı tartışıldığı bir olgudur.Namaz bir dar alan olgusu değil  toplumsal hayatla birlikte bireysel yaşamıda diri tutan bir olgudur. Ey iman etmiş kişiler! Toplantı günü salât için seslenildiği zaman, Allah'ın anılmasına hemen koşun, alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, işte bu, sizin için daha hayırlıdır. (Cum‘a/9)
Sonuç olarak   namazı Kuranı bütünlükten koparıp  mali sosyal boyutunu, eğitimsel boyutunu , görmezden gelerek sadece ritüeller ,törenler manzumesi olarak algılamak,   sayıların  sıraların  şekillerin hakim olduğu ruhu bilinci öteleyen hangi namaz bizi diriltecektir. Bu durum namaza verilecek en büyük zarardır.  Kanal ,kanal gezerek namazla diriliş  programları yapanların namazın nasıl dirilteceğini merak etmeleri gerekmez mi ?  ısrarla namaz kıldırmak için emek sarf edenlerin   namazın gerçekte nasıl  dirileceği ve hayatı kuşatacağı ,Hakkın adaletin eşitliğin özgürlüğün ,mali ve sosyal eşitliğin özeti olduğu ifade etmeleri  gerekmez mi ??? neden Rabbimiz   sürekli belli kavramlarla beraber  namazı iç içe kullanmaktadır, Namazı tekilleştirmek ruhunu sıyırıp almak namazla şekil  değil  olarak değil  tekrar hatırlatırsak dua , destek ,din ,davet ,kulluk ,gibi birçok anlamda kullanılır biz burada namazın sosyal yönünü inceliyoruz yani namaz hayatın bütününü kuşatan bir olgudur. Yani namaz edilgen ,değil etken bir olgudur.İnsanın zihni inşasından başlar hayatı inşa eder ve bireysel yaşamı düzenleyen namaz aynı zamanda sosyal dokuyu sağlam temeller üzerine oturtur .Toplumda yoksulun doyurulması ,yetimin korunması ve adalet terazisinin bozulmasını engellemeyi sağlar,Namaz kurmanın ve korumanın sürekli kılmanın emredilmiş olması namazın sürekliliğini ve gücünü ifade eder , namaz bir ruhsal eğitim olduğu kadar toplumsal bir adalet ve rahmet projesidir. Namazı dar kalıplar arasına sığdırmak onu bağlamından koparmak sadece şekilsel bir olgu olarak tanımlamak namazı anlamamak olacaktır.Rabbimiz e zihni algımızdan başlayarak toplumsal yaşama kadar bütün alanları bir disiplin altına almak anlamına gelen bu geniş ve kuşatıcı olguyu bize verdiği için sonsuzşükretmek gerekir.

 

                                                                                                                                             Servisoğlu

                                                                                                                                           23/03/2013  

                                                                                                                                                S 22:37

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen