Emeğin başkenti Zonguldak gittikçe bu özelliğini kaybetmekte, düşünen beyinler analitik yaklaşımla acaba nerde hata yaptık diye düşünmekte. Üretim, maliyet, kar zarar ve sürdürülebilirciklerini ayrıca tartışırız ancak bu gün bambaşka bir boyuttan inceleyeceğiz durumu, yani kurumsal ve emekçilerini durumundan ziyade muhafazakar/dindar/ İslami bakış açısı nedir neleri eksik yaptık neleri atladık, sorumluluklarımız neydi de yapmadık.
Bu durumun İslami literatürde emeğin kutsallığı [SA’Y]: Sözlükte kökü mastar olarak “çalışmak, koşmak” demektir. Çaba, gayret (sa’y), mesâi, iş, çalışma, (mesâ’î), bir adamı kendi emeği ile geçinir hale getirmek (is’â), koşuşmak, koşuşturmak (tesâî), Görüldüğü gibi koşturma, çalışma, iş, mesâi anlamına gelen sa’y kavramı Türkçede “alınteri, emek” dediğimiz şeyi çağrıştırır. Ayet “İnsanın emeğinden/alınterinden başkasını alma hakkı yoktur” ölümsüz ölçüsünü getiriyor. Ekmek” emeğin sembolüdür. “Emek” Kur’an’da yegane insani değerdir; “İnsan için emeğinden başkası yoktur.” (Necm; 39) der Kur’an. Emeğin hakkı Allah’ın hakkıdır. Yoksula vermek Allah’a vermektir. Emeği sömürmek Kur’an’a göre en büyük günah olup Allah’a şirk koşmak gibidir.
Nasıl olurda emeğin bu kadar değer verildiği bir din emekçilere sahip çıkmamış olur. Neden emeğin başkentinde Emek (sa’y), açlık (cu’i) ve yoksulluk kavramları Kur’an söyleminin atlanır. Çünkü Kur’an bunların sesi, soluğu ve çığlığı olarak doğmuşken bu sese Kurani bir karşılık bulunamamıştır. Nasıl olurda Yıllar yılı Kozluda, karadonda, Gelikte, Üzülmezde alın terinin kara kara aktığı terle kanın bir arada olduğu feryatlar bu toprağın dindar insanlarının kulağına gitmemiştir.
Yerin yüzlerce metre altına helal rızık için inen mustazaf insanlar neden kendi sorunlarını sıkıntılarını, ocağında çıktıkları, helal lokma, besmele kavramları sa’y ile tanınan dininde değil de insanları organik araç gören sosyalizm yada popüler kültürün eyyamcı kollarına bırakıldı. Yerin yüzlerce metre altında acaba hangi ideoloji ve ya zevk ona sığınak olabilirdi. Rabbimizin kulluğu yalnız bana yapın, yardımı yalnız benden bekleyin derken, Kula kulluğu reddetmeyi isteyen insanın özgürlük ve özgünlük alanını neden acaba yeryüzü Müslümanların mustazaf insanlara emeğin ve adaletin islamın kutsalları olduğu düşüncelerini aktarmayışının sorumluluğunu nasıl karşılayacaklar. Toplumsal değer olarak ekmek emek mücadele alın teri demektir. Sa’ay sa insanın en büyük değeridir. Rabbimiz Sa’ayı dolayısı ile insana değer vermektedir. Rezzak olan Rabbimiz Sa’ay larımız nedeni ile rızıklarımızı değerli kılmaktadır. Onun içinde “İnsanın emeğinden/alınterinden başkasını alma hakkı yoktur” ölümsüz ölçüsünü getiriyor.
Ekmek” emeğin sembolüdür. “Emek” Kur’an’da yegane insani değerdir; “İnsan için emeğinden başkası yoktur.” (Necm; 39) Bu durum sadece ocaklarla ilgili değil ülkenin bütün emek ekmek özgürlük kavgalarının çözümü, çaresi, ilacı olması gereken yerde sunulmadığından söz de özgürlük talepleri ideolojik saplantılara ve insanı fitri olmayan çakma ideolojilere kurban edilmiştir. Oysa Ekmek, emek, adalet, hak, vahyin temel öncelikleridir. Zira Allah insanı yeryüzünde Halife/kalfa/İnşa görevi ile yaratmış yani yeryüzünde adaleti sağlamak mü minin birincil görevi dir. Bir toplum da adalet eşitlik yoksa Allahın rahmeti bereketi de yoktur demektir “Bir ülke düşünün; halkı güven ve huzur içinde yaşıyor. Bolluk ve refah içinde yüzüyorlar. Derken Allah’ın nimetlerini inkar ediyorlar. Yaptıklarına karşılık Allah da onları açlık ve korkuyla tanıştırıyor.” (Nahl; 16/112). Yeryüzün de yoksula yetime sahip çıkmamakta onları zelil edenler kadar sorumluluk yüklemektedir. Belaları gökten beklememek gerek yaşadığınız toplumun adaletsiz, işsiz, aşsız, huzursuzsa siz zaten belayı yaşıyorsunuz demektir.
Allah gücü sermayeyi belli ellerde toplanması nı değil eşit paylaşımını ister, Zekat, infak, sadaka gibi malın ve sermayenin dolaşımı eşitliğini ister. Zira gücü biriktirmek insanı azgınlaştırır. Zira Rabbimiz yeryüzünde sahiplik için değil şahitlik için göndermiştir insanı ve yeryüzünün varısı kılarken temel argüman olarak eşitlik adalet, hakça paylaşım üzerinden yapmaktadır.
Temelde karaelmasın mazlum emekçileri yerin yüzlerce metre altında Yalnız Rablerinden yardım alabilecekken başka kime ve neye güvene bilirler. Yeryüzünün emek, sermaye, sömürü çarkları adaletsizlikler Kuranın birinci öncelikli sorunudur. Bunun binici derede ki sorumlullarıda vahyin muhutaplarıdır. Yeryüzünde bunca haksızlık bunca sorumluları birinci dereceden Vahyin şahitleridir. A raf 29 De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çevirin ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz.
GELECEĞİN EĞİTİM SÜREÇLERİ
Anlam Dili Kurmak
Sanayi Sonrası Toplum
MODERN / EĞİTİMİN / AÇMAZLARI?
İSLAMA FOBİ NE DİR ?
BOZUK DİN ALGISI
DİNDAR NESİL YETİŞTİRMEK
BİR VEDA NIN ANATOMİSİ?
KUDÜS'Ü İÇİMİZDE BÜYÜTMEK?
VE YALNIZSIN
Allah aşkına vurma Musa annesini emiyor!?
KADER GECESİ
ESKİ TÜRKİYE Mİ? YENİ TÜRKİYE Mİ?
İSRAİL NEDEN BU KADAR SALDIRGAN?
Ramazan?
KURAN ŞİDDETİ ÖNERİR Mİ?
BAHÇE/ ŞİRKET SAHİP
TAKVA- FUCUR ARASINDA İNSAN
Toplumsal Adalet
ODTÜ/DÜDTÜ AÇIKLAMSINA YANIT
SURİYE'DEKİ HESAPÇILAR
GEZİ PARKININ ALTYAPISI
DERİN GEZİ
GEZİ PARKIGEZİ PARKININ ARKASINDA NELER VAR ??????????????
PARK GEZİSİ
EĞİTİM SİSTEMİMİZ
EMPERYALİZM NEYİMİZ OLUR
İBADET VE SOSYAL HAYAT (NAMAZ) ???????????
İTİRAZ
SURİYE YANIYOR (2)
SURİYE YANIYOR
Kapitalizmin Temelleri
İSLAM MEDENİYETİNİN GELECEĞİ ????????
KUR’AN’DA ÜÇ TERİM: EMEK, AÇLIK, YOKSULLUK
DİN EĞİTİMİN TEMEL PARADİGMALIRI?
Hoş Geldin Ey Ölüm.
GELECEĞİN EĞİTİM SÜREÇLERİ
Makaleleriniz Artık Burada
Eli Öpülesi Öğretmenler
GÜNAYDIIIIIIIIN ÖĞRETMENİM!
TEŞEKKÜRLER
Toprak Medeniyeti
Korkutma Sendikacılığı
Konuşan Fotoğraf
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ