Yazı
Yazar : Selim Dervişoğlu
751 Görüntülenme
İSLAMA FOBİ NE DİR ?
Selim Dervişoğlu

Charlie Hebdo Saldırısı sonucu bir kez daha gündeme gelen İslamafobi nedir, kökleri nelere dayanır. Bu konuyu incelemek  gerekir. Bu planlanmış bir, altyapısı hazırlanmış ve üzerine neler bina edileceği hesaplanmış bir durumdur. Bunun üzerine biraz  düşünmek ve analiz yapmak gerekir.

İslamofobi kelime olarak ”İslam korkusu” anlamına gelmekte, Müslümanlara ve İslam dinine önyargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. İslamofobi’nin tarihi ta Endülüs’ün fethedilmesine kadar inmekte ve Haçlı seferleriyle derinleşmektedir. İslamofobi’nin tarihine şöyle bir göz atarsak 1980’li yılların sonları dikkatimizi çekmektedir. 90’lı yıllarda  Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Avrupa’nın düşmanları konumundaki Marksizm ve Komünizm düşman çerçevesinden çıkmıştır. Bunun üzerine Avrupa’da yaşayan bireyler için yeni bir düşmana yani bir ”öteki” ne ihtiyaç duyulmuştur. Zira batı medeniyetinin derinliklerinde rekabet, yarış ve yok etme sistemi üzerine kurulmuştur.(Darwin) Tarihi köklerini ve zihinsel kodlarını tekrar nüksettiren Avrupalı siyasetçiler ve medya ise bu potansiyel düşmanı kısa sürede bulmuştur. Bu yeni düşman “İslam Medeniyeti”dir.

Yıllara göre yükselen trendle artan İslamofobi yoğunlaşmış veya durağanlaşmış, son 10 yılda ise daha popüler hale gelmiştir. İslamofobi’nin son 10 yılda popülaritesinin artmasında Samuel Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” adlı makalesinin payı ise su götürmez bir gerçektir. Basit bir makale olar bu tez; bir batı ilkesi haline gelmiş ve 11 Eylül saldırıları ile ilgi odağı olmuştur. Huntington’ın tezinin temel noktası Soğuk Savaş’tan sonra günümüz politikalarının şekillenmesinde belirleyici olan unsurun politik ideoloji değil, kimlikler doğrultusunda gerçekleşeceği yönündedir.??? Makalede İslam dünyası bir tehlike olarak gösterilmiştir. Oysa İslam Dünyası Batı’yı tehdit etmek bir tarafa birbirlerin yemekle meşguldür.

 

Batının İslamofobi algısında kuşkusuz ki 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne bombalı saldırı düzenlenmesi ve, 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirilerek  taş ören terör örgütleri ortaya çıkması ile kurgunun bir adımı daha atılmıştır, artık. Zira Batıyı yok edecek güç icat edilmiştir. Ömründe 3 kattan yüksek ev görmeyenler. Dünya Ticaret Merkezi gökdelenlerini vuruyorlardı, hem de en son teknolojiyi kullanarak. Dünyanın bütün istihbarat örgütlerin atlatarak.,.. Yeni üretilen İslam  anlayışı artık saldırgan bir anlayıştır.  Bu anlayış binlerce masum sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırıları ile insanların aklındaki “İslam’ın barış ve hoşgörü dini olduğu kanısını” akıllardan silmiştir. 11 Eylül 2001’de New York’taki İkiz Kulelere yapılan saldırılar ise bir süreliğine uykuda olan İslamofobi’yi uyandırmakla kalmamış, Avrupa için dönüm noktası sayılabilecek bu saldırılar İslam dininin terör, şiddet, köktendincilik ile anılmasına neden olmuştur.  Bu da İslam’ın hoşgörü ve kardeşlik imajını zedelemiştir. Samuel amca nın haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır ????Yapılan araştırmalar İslamofobi’nin Avrupa’da bir trend haline geldiğini gözler önüne sermektedir.  Son Fransa saldırısı ise batıyı tamamen zıvanadan çıkarmıştır. Bize dönüp hepinizi kastetmiyoruz canım deseler de; iç kamuoyuna medya aracılığı ile siz   ‘anlarsınız ya ‘kabilinden yayınlar yaptırmaktadırlar.

 Organize bir şekilde önce Danimarka’nın  gazetede yayınlanan Hz. Muhammed’i saldırgan bir terörist olarak gösteren karikatürü krizi tırmandırmıştır. Danimarka gazetesine destek için Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya’daki bazı gazeteler de karikatürlere sayfalarında yer vermişlerdir. Ülkenin önde gelen gazeteleri   Danimarka’da yayınlanan karikatürleri kendi sayfalarına taşımış, ardından  Avrupa da ve bütün dünyada büyük tepki yaralanan ve ölenler olmuştur olmuş bu da yetmemiş  her ne hikmetse??   Hollanda da bir siyasetçi İslam’a hakaret dolu “Fitne” isimli kısa filmi internette yayınlanmıştır.

 

Kanaatimizce planlı  projeli provokasyonlar sürerek, bir biri ile ilintili olarak  Amerikalı rahip “Kuran yakma günü” ilan ederek, ardından biraz gecikmeli de olsa bu aşağılık eylemi gerçekleştirmiştir “Müslümanları Masumiyeti” adlı filme gelirsek; “Müslümanların Masumiyeti” adlı Müslümanları kötüleyen, provokatif ifadeler içeren ve baştan sona kışkırtmalarla dolu film için Müslüman halklar sokaklara dökülmüştür. Her tepkiyi kendilerine bir kazanç kapısı batılı teorisyenler son olarak Paris Charlie Hebdo Saldırısını adeta bulunmaz bir hazine olarak görmüşler ve İslamofobi’nin körüklenmesi ve tüm dünyayı bu sele katmanın zevkini yaşamaktadırlar. Muhtemelen bu konuyu sürmek için ellerinden gelenide yapacaklardır, ARTIK MÜSLAMANLAR MAHKÛM EDİLMİŞTİR, Ceza kesme zamanı gelmiştir.

 

EZ cümle  yeryüzünden Müslümanları silmeyi aklına kazımış olan batıcı ve emperyalist güçler yeryüzünü cehenneme çevirin etrafına oturup seyretmeyi hayal etmektedirler. Yani kendi medeniyetlerinin rekabet, savaş, olmadan ilerleyemeyeceğini düşünüyorlar. Yenmeleri ve yok etmeleri gereken rakip olarak İslam  medeniyetini görmekteler. Bunun için planlı ve organize işler yapmaktadırlar. Bunun için düşünce özgürlüğü, insan hakları gibi yükselen değerleri göstermektedirler. Afganistan da 3 milyon, Irakta 1 milyon, Suriye de    insanın öldürülmesi katledilmesinin zerre değerleri yoktur onlar için. Ama tasvip etmiyoruz  hiçbir şekilde 12 kişinin ölümü dünyayı yı nasıl ayağa kaldırdılar  gördük. Ama şunu unutmamak gereklidir ki kimse yeryüzünü tutuşturup rahat bir yaşam süremeyecektir. Tutuşturulan ateş bir gün gelir tutuşturanları da yakar. Yeryüzüne kini nefreti savaşı değil. Barışı kardeşliği, paylaşımı ve yardımlaşmayı yayan bir medeniyetin temsilcileri olarak Islama fobi yi tersine çevirmek hepimizin  ödevidir. Bu  sorun Medeniyet sorunudur. Çözümü de medeni  olacaktır değineceğim ilerde buna da .Yeryüzüne adaleti, rahmeti, paylaşmayı  yardımlaşmayı ve paylaştıkça çoğalacağı vurgusunu ispatlamak  birinci görevimiz   ama nerde …..

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen